Translation of "Yıkamadı" in English

Arabasını yıkamadı.

She didn't wash her car.

- Mary saçını yıkamadı.
- Mary saçlarını yıkamadı.

Mary didn't wash her hair.

O, bulaşıkları yıkamadı.

She didn't clean the dishes.

Tom bulaşıkları yıkamadı.

- Tom didn't wash the dishes.
- Tom didn't do the dishes.

Luigi arabasını yıkamadı.

Luigi didn't wash his car.

Mary bulaşıkları yıkamadı.

Mary didn't do the dishes.

Tom arabasını yıkamadı.

Tom didn't wash his car.

Tom ellerini yıkamadı.

Tom didn't wash his hands.

Tom saçını yıkamadı.

Tom didn't wash his hair.

Mary ellerini yıkamadı.

Mary didn't wash her hands.

Mary arabasını yıkamadı.

Mary didn't wash her car.

Arabasını hiç yıkamadı.

She's never washed her car.

Ken hâlâ arabayı yıkamadı.

Ken still hasn't washed the car.

Ken henüz arabayı yıkamadı.

Ken has not washed the car yet.

Dan saçlarını bile yıkamadı.

Dan didn't even wash his hair.

Dan bulaşıkları bile yıkamadı.

Dan didn't even do the dishes.

Tom henüz arabayı yıkamadı.

Tom hasn't washed the car yet.

Tom hâlâ bulaşıkları yıkamadı.

Tom still hasn't washed the dishes.

Tom hâlâ arabayı yıkamadı.

Tom still hasn't washed the car.

Tom arabasını hiç yıkamadı.

Tom has never washed his car.

Tom iki haftadır saçını yıkamadı.

Tom hasn't washed his hair for two weeks.

Tom uzun zamandır arabasını yıkamadı.

Tom hasn't washed his car in a long time.

Sami altı haftadır saçını yıkamadı.

Sami hasn't washed his hair in six weeks.

Tom ellerini yıkadı, ancak Mary yıkamadı.

Tom washed his hands, but Mary didn't wash hers.

Tom bir hafta içinde bulaşıkları yıkamadı, bu yüzden lavabo kirli tabaklarla doluydu.

Tom hadn't washed dishes in a week, so the sink was full of dirty dishes.

Tom uzun süre elbiseleri yıkamadı bu yüzden giymek için yeterince temiz bir şey olup olmadığını görmek için kirli elbiselerini araştırdı.

Tom hadn't washed clothes in a long time, so he searched through his dirty clothes to see if there was something clean enough to wear.