Translation of "Yaşayacaksın" in English

0.002 sec.

Examples of using "Yaşayacaksın" in a sentence and their english translations:

Nerede yaşayacaksın?

Where are you going to live?

Bu dünyada sıkıntı yaşayacaksın.

In this world you will have trouble.

Şangay'da ne kadar yaşayacaksın?

How long are you going to live in Shanghai?

Boston'da ne kadar süre yaşayacaksın?

How long are you going to live in Boston?

Fındık ye, beş yıl daha uzun yaşayacaksın.

Eat nuts and you'll live five years longer.

- Kanatlarımın altında olduğun sürece benim kurallarıma göre yaşayacaksın.
- Bu çatı altında olduğun sürece benim kurallarımla yaşayacaksın.

As long as you live under my roof, you're going to live by my rules.

Çatımın altında yaşadığın sürece benim kurallarıma göre yaşayacaksın.

As long as you live under my roof you will live by my rules.