Translation of "Yaklaşmaya" in English

0.021 sec.

Examples of using "Yaklaşmaya" in a sentence and their english translations:

- Yaklaşabildiğimiz kadar yaklaşmaya çalışalım.
- Elimizden geldiğince yaklaşmaya çalışalım.

Let's try to get as close as we can.

Gencimiz dişiye yaklaşmaya çalışıyor.

The youngster tries to get close to the female.

O ona yaklaşmaya cesaret edemedi.

He dared not approach her.

Hiçbir kız ona yaklaşmaya cesaret etmez.

No girl dares approach him.

O tüm yolları deneyerek ona yaklaşmaya çalıştı.

- He tried to approach her by every possible means.
- He tried to approach her using every possible means.
- He tried getting closer to her using every possible means.
- He tried getting close to her using every means possible.

Soruna başka bir açıdan yaklaşmaya karar verdim.

I've decided to approach the problem from another angle.

O her türlü aracı kullanarak ona yaklaşmaya çalıştı.

He tried to approach her using every possible means.

Soruna başka bir bakış açısından yaklaşmaya karar verdim.

I've decided to approach the problem from another perspective.

O, her olası aracı kullanarak ona yaklaşmaya çalıştı.

He tried getting closer to her using every possible means.

Bu yüzden probleme farklı bir açıdan yaklaşmaya karar verdim.

So, I decided to inspect the problem from a different angle.

Elinde bir bıçak olduğu için kimse Tom'a yaklaşmaya cesaret edemedi.

No one dared to approach Tom, as he had a knife in his hand.

O kız, o kadar güzel ki hiçbir oğlan ona yaklaşmaya cesaret edemiyor.

That girl, she's so beautiful that no boy dares approach her.