Translation of "Yapacakları" in English

Onların yapacakları muazzam buluşları düşünün:

Imagine what they'll create: breakthroughs, inventions.

Tom ve Mary ne yapacakları konusunda anlaşamadılar.

Tom and Mary couldn't agree on what to do.

Eski arabayı ne yapacakları hususunda onunla anlaştı.

She agreed with him on what to do with the old car.

- İnsanlar seni şaşırtıp duruyor.
- İnsanların ne yapacakları belli olmuyor.

People keep surprising you.

Tom ve Mary Sevgililer Günü'nde ne yapacakları hakkında konuşuyor.

Tom and Mary are talking about what they'll do on Valentine's Day.

İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı.

The men had little to do except hunt for food.