Translation of "çıkamayacak" in French

0.002 sec.

Examples of using "çıkamayacak" in a sentence and their french translations:

Ben koşuya çıkamayacak kadar çok yorgunum.

Je suis trop fatigué pour sortir courir.

Onun felci ilerliyor ve yakında yataktan çıkamayacak.

Sa paralysie progresse et bientôt, il ne sera plus en mesure de sortir du lit.

Yaşlı kadın yataktan çıkamayacak kadar çok zayıf.

La vieille femme est trop faible pour se lever du lit.