Translation of "Arkadaşlarıyla" in French

0.004 sec.

Examples of using "Arkadaşlarıyla" in a sentence and their french translations:

- Arkadaşlarıyla çıktı.
- O, arkadaşlarıyla dışarı çıktı.

Elle est sortie avec ses amies.

Tom arkadaşlarıyla birlikte.

Tom est avec des amis.

O, arkadaşlarıyla gitti.

Elle s'en est allée avec ses amis.

Arkadaşlarıyla birlikte ayrıldı.

Il est parti avec ses amis.

O, arkadaşlarıyla birlikte.

Il est avec ses copains.

- Tom arkadaşlarıyla alışveriş yapacak.
- Tom arkadaşlarıyla alışveriş yapmaya gidiyor.

Tom fait du shopping avec sa petite amie.

Nancy arkadaşlarıyla sohbet ediyor.

Nancy est en train de discuter avec ses amis.

O, arkadaşlarıyla tenis oynayacak.

- Il jouera au tennis avec ses amis.
- Il jouera au tennis avec ses amies.

Oğlan arkadaşlarıyla birlikte yüzüyor.

Le garçon nage avec ses amis.

Odası her zaman arkadaşlarıyla doludur.

Sa chambre est toujours pleine d'amis à lui.

Arkadaşlarıyla birlikte alışveriş merkezine gitti.

- Elle est allée au centre commercial avec ses amies.
- Elle s'est rendue au centre commercial avec ses amies.

Tom dün gece arkadaşlarıyla takıldı.

Tom a traîné avec ses amis la nuit dernière.

Tom sık sık arkadaşlarıyla şarkı söyler.

Tom chante souvent avec ses amis.

Tom, Mary'nin onun arkadaşlarıyla tanışmasını istiyor.

Tom voulait que Mary rencontre ses amis.

Arkadaşlarıyla on günlük bir Avrupa gezisine çıktı.

Elle a fait un voyage de dix jours en Europe avec son ami.

Arkadaşlarıyla konuştuktan sonra kendisini daha iyi hissetti.

Après avoir discuté avec des amis, il se sentait beaucoup mieux.

Bir kuşu tüyleriyle ve bir insanı arkadaşlarıyla tanırsın.

On reconnaît les oiseaux à leurs plumes et les hommes à leurs amis.

Tom ve Pierre, plajda arkadaşlarıyla birlikte oynamak istiyorlar.

Tom et Pierre veulent jouer avec leurs amis sur la plage.

Uyan şimdi uyan, arkadaş arkadaşlarıyla, Adil'in insanlarının en iyileri.

Réveillez-vous maintenant, réveillez-vous, compagnie d'amis, tous les meilleurs du peuple d'Adil.

Iş arkadaşlarıyla bira içmek istiyor. O yüzden kantine... Tamam

veut aller prendre des bières avec ses collègues. Il va alors à la cantine à ...

- O tüm sınıf arkadaşlarıyla uyum içindedir.
- Sınıf arkadaşlarının hepsiyle iyi anlaşıyor.

Il est en harmonie avec tous ses camarades.

Mary, arkadaşlarıyla dışarı çıkmasına izin vermeleri için annesini ve babasını zorladı.

Marie pressa ses parents de la laisser sortir avec ses amis.

O, arkadaşlarıyla bir restorana gidebilsin diye o onun ona biraz para vermesini rica etti.

- Elle lui demanda de lui donner de l'argent pour pouvoir aller au restaurant avec ses amis.
- Elle lui a demandé de lui donner de l'argent pour pouvoir aller au restaurant avec ses amis.

Bu, Hamursuz bayramını gözlemlemek ve Paskalyayı kutlamak için insanların aileleri ve arkadaşlarıyla bir araya geldiği, yılın bir zamanıdır.

C'est le moment de l'année auquel les gens se réunissent avec leur famille et leurs amis pour célébrer Pessa'h et fêter la Pâques.