Translation of "Arzusu" in French

Hayatta kalma arzusu kamçılandığında

Motivée par l'instinct de survie,

Genç kızların narin şekiller için arzusu güçlüdür.

L'attrait des femmes pour la minceur est puissant.

Onun oynamak için gizli bir arzusu vardır.

Il a une envie secrète de jouer.

Jane işinden çok memnun ve çıkma arzusu yok.

Jane est très contente de son travail et n'a aucune envie de le quitter.

Genellikle, acılarımızın üzerine temiz bir sayfa çekme arzusu duyarız,

On a tendance à vouloir faire table rase de notre douleur,

Pencere açmaktan kaçının; Sırtımda hava akımlarını hissetmek için büyük arzusu yok.

Évite d’ouvrir la fenêtre, je n'ai pas trop envie de sentir de courants d’air dans mon dos.

Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.

Le caractère obligatoire de la scolarité est rarement analysé dans la multitude d'ouvrages consacrés à l'étude des divers moyens de développer chez les enfants un désir d'apprendre.