Translation of "Ayrılmaz" in French

Güç ve para ayrılmaz.

Le pouvoir et l'argent sont inséparables.

John ve Peter ayrılmaz arkadaşlar.

Jean et Pierre sont des amis inséparables.

Doğaçlama cazın ayrılmaz bir parçasıdır.

L'improvisation fait partie intégrante du jazz.

- Dili kültürden ayıramazsınız.
- Dil kültürden ayrılmaz.

On ne peut séparer langue et culture.

Evden ayrılır ayrılmaz çok yağmur yağmaya başladı.

Dès que j'ai quitté la maison, il a commencé à pleuvoir des cordes.

O, evden ayrılır ayrılmaz yağmur yağmaya başladı.

À peine ai-je quitté la maison qu’il se mit à pleuvoir.

Evden ayrılır ayrılmaz şiddetli şekilde yağmur yağmaya başladı.

J'avais à peine quitté la maison lorsqu'il se mit à fortement pleuvoir.

Pek çok hayvan gibi çitaların talihi de Ay'ın evreleriyle ayrılmaz şekilde iç içe geçmiş durumda.

À l'instar de tant d'animaux, leur chance est inextricablement liée aux phases lunaires.