Translation of "Burayı" in French

0.005 sec.

Examples of using "Burayı" in a sentence and their french translations:

Burayı özlüyorum.

Cet endroit me manque.

Burayı sevmedim.

Je n'aime pas cet endroit.

Burayı imzala.

Signe ici.

Sadece burayı imzalayın.

- Signez juste ici.
- Signe juste ici.

Burayı imzalamalı mıyım?

Dois-je signer ici ?

Lütfen burayı imzalayın.

Signez juste ici.

Burayı imzalar mısınız?

Pouvez-vous signer ici ?

Burayı aktif şekilde kullandılar

ils ont utilisé activement ici

Lütfen burayı imzalar mısınız?

Pouvez-vous signer ici, s'il vous plaît ?

- Burayı tanımıyorum.
- Buranın yabancısıyım.

Je ne connais pas mon chemin par ici.

Burayı bir casino haline çeviriyor

le transforme en casino

Derhal burayı terk etmen gerekiyor.

- Tu dois partir d'ici tout de suite.
- Vous devez quitter cet endroit immédiatement.

Burayı terk etmek için sabırsızlanıyorum.

J'ai hâte de quitter cet endroit.

Dipteki zengin besinleri kaldırarak burayı dünyanın

font remonter des nutriments riches des profondeurs,

- Lütfen ayrıl.
- Lütfen burayı terk et.

- Veuillez vous en aller.
- Pars, s'il te plaît.
- Pars, je te prie.
- Je te prie de partir.
- Je vous prie de partir.

Guguk kuşları burayı ilkbaharda ziyaret ederler.

Les coucous s'installent ici au printemps.

Bu durumda burayı vücut ısımla çabucak ısıtabilirim.

Ça veut dire que je peux vite me réchauffer.

Burayı önemli yapan şeylerden bir tanesi de

l'une des choses qui rend cet endroit important

Burayı terk etmemin zamanı geldi de geçiyor.

Il est temps que je parte.

Burayı düzgün temizledin mi? Hâlâ burada toz var!

As-tu correctement nettoyé la pièce ? La poussière s'accumule pourtant encore ici !

Tamam, burayı kazıp, tarantulayı çıkartmamı istiyorsunuz demek? Hadi bakalım.

Vous voulez que je creuse pour capturer la mygale ? C'est parti.

Notlar alma yerine bütün dersi orayı burayı karalayarak geçirdim.

- Au lieu de prendre des notes, j'ai passé tout le cours à griffonner.
- Au lieu de prendre des notes, j'ai passé tout le cours à gribouiller.

O iki ya da üç gün önce burayı terk etti.

Il est parti d'ici il y a deux ou trois jours.

Bu da burayı kamp için daha az uygun bir yer yapıyor.

C'est moins bien comme campement, du coup.

- Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
- Daha fazla bilgi için burayı tıklayın.

- Cliquez ici pour de l'information additionnelle.
- Cliquez ici pour de l'information supplémentaire.
- Cliquez ici pour davantage d'information.

Bu da burayı börtü böceğin sıcaktan korunması için harika bir yer haline getiriyor.

Ce qui en fait l'endroit idéal pour que les bestioles s'abritent de la chaleur.

Bu kadar çok av olması burayı ideal bir eğitim alanı yapar. Kendi başının çaresine bakmayı öğrenen bir jaguar için mesela.

Toutes ces proies en font un terrain d'entraînement idéal pour un jeune jaguar apprenant à survivre.