Translation of "Etrafına" in French

Etrafına bak.

- Regarde autour de toi.
- Regardez autour de vous.

Etrafına baktı.

Elle jeta un regard alentour.

O etrafına bakındı.

Elle a regardé aux alentours.

Onlar etrafına bakındılar.

Ils ont jeté un coup d'œil autour d'eux.

O bütün etrafına bakındı.

Elle regarda tout autour.

O, odasında etrafına bakındı.

Elle a regardé autour de sa chambre.

Biz mülkün etrafına baktık.

On a fait le tour de la propriété.

Çiftliğin etrafına çit çektiler.

Ils élevèrent une clôture autour de la ferme.

Karıncalar şekerin etrafına üşüşüyorlar.

Les fourmis pullulent autour du sucre.

İpi etrafına dolayacağım. Şuradan geçirelim.

On enroule la corde autour. On passe ça par-dessus.

O, çocuklarını kendi etrafına topladı.

Il rassembla ses enfants autour de lui.

Birden, durdu ve etrafına baktı.

Soudain, elle s'arrêta et regarda autour d'elle.

Masanın etrafına oturup iskambil oynadılar.

Ils étaient assis autour de la table, jouant aux cartes.

Ahtapot kendini avının etrafına sardı.

La pieuvre s'enroula autour de sa proie.

Etrafına bakındı fakat hiç kimseyi göremedi.

Il regarda autour de lui, mais ne put voir personne.

Evlerinin etrafına bir çit yapmak istiyorlar.

Ils veulent bâtir une clôture autour de leur maison.

Bu ifadenin etrafına tırnak koyman gerekiyor.

- Tu devrais mettre des guillemets autour de cette phrase.
- Vous devriez placer cette phrase entre guillemets.
- Vous devriez mettre cette phrase entre guillemets.

Ve etrafına bu yüksek duvarı inşa etti.

Il bâtit donc une grande muraille.

Gençler ise etrafına toplanır ve sessizce otururlar.

Les jeunes se réunissent autour de lui et s'assoient en silence.

O, etrafına bakınmaktan başka bir şey yapmadı.

Elle n'a fait que regarder aux alentours.

Onlar iskambil oynamak için masanın etrafına oturdular.

Ils s'assirent autour de la table pour jouer aux cartes.

Tom etrafına baktı, ama Mary zaten gitmişti.

Tom regarda autour de lui, mais Marie était déjà partie.

Büyük bir mücadele içerisinde, şehirler buraların etrafına inşa ediliyor,

avec des ressources considérables malgré beaucoup de contestations,

Etrafına bakarsan, aynı şeyi yapan bir sürü insan göreceksin.

Si vous regardez autour, vous verrez beaucoup de gens faire la même chose.

Ve boş boş etrafına bakındığını o birkaç saniyelik sürede bunların olduğunu söylüyor

Et il dit qu'il regarde autour de lui en quelques secondes

Etrafına sararak olağanüstü bir pelerin oluşturdu ve aradaki küçük boşluktan bana baktı.

Elle s'est enroulée dedans comme si c'était une cape avant de m'observer par un interstice.

İnsanlar yaralı adamın etrafına toplandılar fakat doktor olay yerine yaklaştığında ona yol verdiler.

Les gens s'attroupèrent autour du blessé, mais firent place au médecin quand il atteignit le lieu de l'accident.