Translation of "Fırlattı" in French

0.012 sec.

Examples of using "Fırlattı" in a sentence and their french translations:

Mektubu ateşe fırlattı.

- Il jeta la lettre au feu.
- Il jeta la lettre dans le feu.

Şişeyi kim fırlattı?

Qui a lancé la bouteille ?

O, oltasını göle fırlattı.

Il a lancé sa ligne dans le lac.

Dan telefonunu havuza fırlattı.

Dan jeta son téléphone dans la piscine.

İsyancılar kaldırım taşlarını fırlattı.

Les émeutiers lancèrent des pavés.

Onlar bir roket fırlattı.

Ils ont lancé une fusée.

Balıkçı oltayı suya fırlattı.

Le pêcheur lança sa ligne dans l'eau.

Yüzüğünü çıkardı ve ona fırlattı.

- Elle a retiré son anneau et le lui a jeté.
- Elle retira son anneau et le lui jeta.

Tom, Mary'ye bir yumurta fırlattı.

Tom lança un œuf à Marie.

Çocuk kediye bir taş fırlattı.

L'enfant lança une pierre au chat.

Gitarist kendini kalabalığın içine fırlattı.

Le guitariste s'est jeté dans la foule.

Kim köpeğime bir taş fırlattı?

Qui a jeté une pierre à mon chien ?

O çocuk köpeğe bir taş fırlattı.

Cet enfant a lancé un caillou au chien.

- O, topu attı.
- O, topu fırlattı.

Il lança la balle.

Sovyetler Birliği 1957 yılında Sputnik I'i fırlattı.

- L'Union Soviétique lança Spoutnik I en mille-neuf-cent-cinquante-sept.
- L'Union Soviétique lança Spoutnik I en dix-neuf-cent-cinquante-sept.

Uçak kaza yapmadan saniyeler önce pilot koltuğunu fırlattı.

Le pilote éjecta son siège quelques secondes avant que l'avion ne s'écrasât.

Şeytan kız kardeşimi yakaladı ve, muazzam bir kahkahayla, onu dipsiz bir çukura fırlattı.

Le démon se saisit de ma sœur et la jeta dans un puits sans fond, avec un ricanement.