Translation of "Fırsatını" in French

0.004 sec.

Examples of using "Fırsatını" in a sentence and their french translations:

Ona gülme fırsatını nasıl verebilirim?

Comment lui donner une occasion de rire ? »

Bu geziye katılma fırsatını kaçırmayın!

Ne perds pas l'occasion de faire ce voyage !

Onunla tanışma fırsatını kaçırdığım için üzgünüm.

Je déplore avoir manqué l'opportunité de la rencontrer.

İtalyan yemeği yeme fırsatını asla kaçırmam.

Je ne manque jamais une occasion de manger italien.

Ben müzeyi ziyaret etme fırsatını elde ettim.

J'ai profité de l'occasion pour visiter le musée.

Fırsatını bulur bulmaz sana biraz para gönderirim.

- Dès que je peux avoir l'occasion, je t'enverrai de l'argent.
- Dès que je peux avoir l'occasion, je vous enverrai de l'argent.

Fırsatını bulur bulmaz, annenin çiti boyamasına yardım edeceğim.

- Dès que je peux en avoir l'occasion, j'aiderai ta mère à peindre la clôture.
- Dès que je peux en avoir l'occasion, j'aiderai votre mère à peindre la clôture.

Konuşmak için bir sonraki fırsatını dört gözle beklemiyor musun?

Ne te réjouis-tu pas de ta prochaine occasion de parler ?

Ben birkaç gündür Paris'teyim. Louvre müzesini ziyaret etme fırsatını kullanıyorum.

Je passe quelques jours à Paris. J'en profite pour visiter le Louvre.

Kayınvalidem kendim için işe gitme kararım üzerinden beni azarlama fırsatını asla kaçırmaz.

Ma belle-mère ne manque jamais une occasion de me reprocher ma décision de monter ma propre boîte.