Translation of "Oynadığı" in French

0.003 sec.

Examples of using "Oynadığı" in a sentence and their french translations:

Hepinizin oynadığı bir rol hakkında istirhamda bulunuyorum:

Il y a un rôle que je veux vous voir assumer :

Onun hangi oyunu oynadığı önemli değil, o her zaman kazanır.

Le jeu auquel il joue n'a pas d'importance, il gagne toujours.

Ve bu mesajları tüketen bizlerin de bunda oynadığı bir rol var.

Et nous, face à ces messages, nous avons aussi notre rôle à jouer.

Kedinin fareyle oynadığı gibi benimle oynamayı bırak ve bana haberleri aktar.

Arrête de jouer au chat et à la souris avec moi et donne-moi les nouvelles.

Kemal Sunal'ın oynadığı ilk filmlerden bir tanesi çok küçük bir rolu vardı

L'un des premiers films joués par Kemal Sunal avait un très petit rôle

Ancak kötü yönetilen personel çalışmasının önemli bir rol oynadığı Waterloo'daki yenilgisinin ardından

Mais après sa défaite à Waterloo, où le travail mal géré du personnel joua un rôle important,

Gazino'da sık sık oyun oynadığı için, onun her zaman paraya ihtiyacı vardı.

Comme elle jouait souvent au casino, elle avait toujours besoin d'argent.