Translation of "ömrü" in German

0.003 sec.

Examples of using "ömrü" in a sentence and their german translations:

İnsan ömrü kısadır.

Das Leben des Menschen ist kurz.

Kelebeklerin ömrü üç gündür.

Die Lebensdauer eines Schmetterlings beträgt 3 Tage.

Bir kelebeğin ömrü kısadır.

- Kurz ist das Leben eines Schmetterlings.
- Das Leben eines Schmetterlings ist kurz.

Mozart'ın ömrü çok kısaydı.

Mozarts Leben war sehr kurz.

Bu pilin ömrü ne kadar?

Wie lange hält diese Batterie?

Deniz kaplumbağalarının uzun bir ömrü vardır.

- Meeresschildkröten haben eine lange Lebenserwartung.
- Meeresschildkröten haben eine hohe Lebenserwartung.

E birde 6 aylık ömrü kaldığını öğrenince

Als er herausfindet, dass er noch 6 Monate Leben hat

Plütonyum-239'un yarı ömrü 24.100 yıldır.

Plutonium-239 hat eine Halbwertszeit von 24100 Jahren.

Aktinyum-224'ün yarı ömrü 2.7 saattir.

Die Halbwertszeit von Actinium-224 ist 2,7 Stunden.

Aktinyum-225'in yarı ömrü yaklaşık 10 gündür.

Die Halbwertszeit von Actinium-255 ist ungefähr zehn Tage.

- O, bütün hayatı boyunca fakir kaldı.
- Ömrü boyunca fakirliği bitmedi.

Er blieb sein Leben lang arm.

Şarabı, kadını ve şarkıyı sevmeyen bütün ömrü boyunca bir aptal kalır.

Wer nicht liebt Wein, Weib und Gesang, der bleibt ein Narr sein Leben lang.

- Biz Tom'un çok daha uzun yaşamasını beklemiyoruz.
- Tom'un fazla ömrü kaldığını sanmıyoruz.

Wir gehen davon aus, dass Tom nicht mehr allzu lange leben wird.

Ve hızlı öğrenmesi gerek çünkü bir yıldan biraz fazla bir ömrü var. 52. GÜN

Und er muss schnell lernen, denn er hat nur etwas über ein Jahr zu leben. TAG 52

- Tom'un beni daha uzun yaşatacağını her zaman düşündüm.
- Tom'un ömrü benden uzun olur diye düşünüyordum hep.

Ich dachte immer, Tom würde mich überleben.

- Kadınlar genellikle kocalarından daha uzun yaşarlar.
- Kadınlar genellikle kocalarından daha uzun yaşar.
- Kadınların ömrü genellikle eşlerinden uzun olur.

Frauen überleben ihre Männer normalerweise.