Translation of "İngiltere'de" in German

0.430 sec.

Examples of using "İngiltere'de" in a sentence and their german translations:

İskandinavya ve İngiltere'de

Skandinavien und England

İngiltere'de yaşıyor olacağız.

Wir werden in England leben.

O, İngiltere'de yaşıyor.

Er lebt in England.

O, İngiltere'de doğdu.

Sie wurde in England geboren.

İngiltere'de hiç bulundun mu?

- Warst du schon einmal in Großbritannien?
- Waren Sie schon einmal in Großbritannien?

İngiltere'de bir arkadaşım var.

- Ich habe einen Freund in England.
- Ich habe eine Freundin in England.

Tom'un hayali İngiltere'de okumaktır.

Toms Traum ist es, in England zu studieren.

İngiltere'de doğdum ve büyüdüm.

Ich bin in Großbritannien geboren und aufgewachsen.

Hiç İngiltere'de bulundun mu?

Bist du jemals in England gewesen?

Bu kitap İngiltere'de basıldı.

Dieses Buch wurde in England gedruckt.

Erkek kardeşim İngiltere'de okudu.

Mein Bruder hat in England studiert.

İngiltere'de solda araba sürersin.

In Großbritannien fährt man links.

O bir kez İngiltere'de bulunmuştur.

- Sie ist schon einmal in England gewesen.
- Sie war schon mal in England.

Onun bütün arkadaşları İngiltere'de yaşıyor.

Alle ihre Freunde leben in England.

Savaş patlak verdiğinde İngiltere'de yaşıyordu.

Sie lebte in England, als der Krieg begann.

İngiltere'de küçük bir köyde yaşıyorlar.

Sie leben in einem kleinen Dorf in England.

İngiltere'de yaşayan bir arkadaşım var.

Ich habe einen Freund, der in England lebt.

Bir hafta içinde İngiltere'de olacağım.

In einer Woche werde ich in England sein.

İngiltere'de hava çok sık değişir.

Das Wetter wechselt häufig in England.

Onlar İngiltere'de solda araba sürerler.

In England fährt man auf der linken Seite.

Savaş başladığında, o, İngiltere'de yaşıyordu.

Er lebte in England, als der Krieg begann.

O, iki kez İngiltere'de bulundu.

Er ist zweimal in England gewesen.

İngiltere'de iyi bir eğitim aldı.

Er hat eine gute Ausbildung in England erhalten.

Kitabın İngiltere'de bir bestseller olduğu söylenir.

Das Buch soll in Großbritannien ein Bestseller sein.

Onlar İngiltere'de ne kadar süre yaşadılar?

Wie lange haben sie in England gelebt?

Tom o zamandan beri İngiltere'de kaldı.

Seitdem ist Tom in England geblieben.

O, üç yıldır İngiltere'de olduğunu söyledi.

Sie sagte, sie sei schon seit drei Jahren in England.

İngiltere'de pazar günü mağazalar kapalı mı?

Sind in England sonntags die Läden geschlossen?

İngiltere'de "truck" bir "lorry" olarak adlandırılır.

Ein Lkw wird in Großbritannien als „lorry“ bezeichnet.

Tom'un hayali İngiltere'de bir üniversiteye gitmek.

- Toms Traum ist es, eine Universität in England zu besuchen.
- Toms Traum ist es, in England zu studieren.

O İngiltere'de doğdu ama Amerika'da eğitim gördü.

Er wurde in England geboren, aber in Amerika großgezogen.

Bir zamanlar İngiltere'de kötü bir kral vardı.

Es war einmal ein böser König in England.

Erkek kardeşim 30 yıldan fazladır İngiltere'de yaşıyor.

Mein Bruder lebt schon mehr als dreißig Jahre in England.

Sanayi Devrimi ilk defa İngiltere'de ortaya çıkmıştır.

Die industrielle Revolution ereignete sich zuerst in England.

Bir zamanlar İngiltere'de çok kötü bir kral yaşarmış.

Es war einmal ein böser König in England.

Yaşlılar için yeni milli yardım hattını İngiltere'de piyasaya sürdüm,

und startete eine neue nationale Hotline in England, für ältere Menschen,

İngilizcede akıcı olmak için ne kadar süre İngiltere'de yaşamalıyım?

Wie lange muss ich in England leben, um fließend im Englischen zu werden?

Argleton yalnızca Google haritaları üzerinde var olan Batı Lancashire, İngiltere'de bir kasabadır.

Argleton ist eine Stadt in West Lancashire, England, die nur auf Google maps existiert.

John Couch Adams 1819 yılında İngiltere'de doğdu. O çiftçi bir ailede doğdu.

John Couch Adams kam 1819 als Bauernsohn in England zur Welt.