Translation of "ışıklar" in German

0.005 sec.

Examples of using "ışıklar" in a sentence and their german translations:

Aniden ışıklar söndü.

- Plötzlich gingen alle Lichter aus.
- Plötzlich erloschen alle Lichter.

Birdenbire ışıklar yandı.

Urplötzlich gingen die Lichter an.

Banyodaki ışıklar çalışmıyor.

Die Lampen im Badezimmer funktionieren nicht.

Bütün ışıklar söndü.

- Alle Lichter sind ausgegangen.
- Das Licht ging überall aus.

- Aniden bütün ışıklar söndü.
- Birdenbire, bütün ışıklar söndü.

- Plötzlich gingen alle Lichter aus.
- Plötzlich erloschen alle Lichter.

Aniden bütün ışıklar söndü.

- Plötzlich gingen alle Lichter aus.
- Plötzlich erloschen alle Lichter.

Bu ışıklar ne anlama geliyor?

Was bedeuten diese Lichter?

Üst katta hâlâ bazı ışıklar var.

Oben brennt noch Licht.

Tom tam konuşmak üzereyken ışıklar gitti.

Als Tom gerade sprechen wollte, gingen die Lichter aus.

Bir tür kafamda ışıklar söndü gibi oldu.

Da ging mir irgendwie ein Licht auf.

Fakat yüksek sesler ve parlak ışıklar kafa karıştırıcı.

Aber der Krach und die grellen Lichter wirken desorientierend.

Nesne, yanıp sönen ışıklar vererek, güneye doğru uçtu.

Das Objekt flog nach Süden weg und gab dabei Lichtblitze ab.

Kırmızı ve mavi ışıklar dikiz aynasında yanıp sönmeye başladı.

Im Rückspiegel blinkte plötzlich Blaulicht.

Mutluluk her an ulaṣabileceğin mesafede olsun, en yakın dostların her an yanında olsun, baṣlayan her yeni gün sana özel bir sevinç getirsin, öyle ki hayatını bu ışıklar daha da aydınlatsın.

Möge das Glück immer greifbar sein für dich; mögen gute Freunde immer in deiner Nähe sein; möge dir jeder Tag, der kommt, eine besondere Freude bringen, die dein Leben heller macht.