Translation of "Arkasındaki" in German

0.004 sec.

Examples of using "Arkasındaki" in a sentence and their german translations:

Arkasındaki zehir kesesini gördünüz mü?

Siehst du den Giftsack ganz hinten?

Onların arkasındaki adam piyano çalıyordu.

Der Mann hinter ihnen spielt Klavier.

Hastanenin arkasındaki o yapı nedir?

Was ist das für ein Gebäude hinter dem Krankenhaus?

Tom evinin arkasındaki havuzda yüzdü.

- Tom schwamm in dem Teich hinter seinem Haus.
- Tom ist in dem Teich hinter seinem Haus geschwommen.

Arkasındaki pencere İsa'nın biraz daha büyük

Das Fenster hinter Jesus ist etwas größer

Tom takvimi masasının arkasındaki duvara astı.

Tom hängte den Kalender an die Wand hinter seinem Schreibtisch.

Ben onun günlüğümün arkasındaki adresini karaladım.

Ich kritzelte seine Adresse auf die Rückseite meines Tagebuchs.

Şuna bakın. Arkasındaki zehir kesesini gördünüz mü?

Und sieh dir das an. Siehst du den kleinen Giftbeutel ganz hinten?

Mağazanın arkasındaki karanlık bir köşede gözden kayboldu.

Er verschwand in einer dunklen Ecke hinten im Laden.

Benim evimin arkasındaki inekler sadece laleleri yiyorlar.

Die Kühe hinter meinem Haus fressen nur Tulpen.

Tom'un evinin arkasındaki ağacın elmaları çok lezzetli.

Die Äpfel von dem Baum hinter Toms Haus schmecken ausgesprochen gut.

Okulun arkasındaki araç park yeri hemen hemen boş.

Der Parkplatz hinter der Schule ist fast leer.

O her gün bizim evin arkasındaki okula gidiyordu.

Jeden Tag ging er auf dem Weg zur Schule an unserem Haus vorbei.

Tom otelin arkasındaki küçük restoranda yemek yemek istedi.

Tom wollte in dem kleinen Restaurant hinter dem Hotel essen.

Bu negatif doğal sonuçların arkasındaki ana nedenler nedir?

Was sind die hauptsächlichen Gründe dieser negativen Begleiterscheinungen?

Polis, Tom'un cesedin ahırın arkasındaki sığ bir mezarda buldu.

Die Polizei fand Toms Leiche flach verscharrt hinter der Scheune.

Tom ceketini çıkardı ve onu kapının arkasındaki kancaya astı.

Tom zog seinen Mantel aus und hängte ihn an den Haken hinter der Tür.

Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim.

Frauen sind wirklich ziemlich gefährlich. Je länger ich darüber nachdenke, desto besser kann ich die Argumente für die Gesichtsvermummung verstehen.