Translation of "Ayakkabılarımı" in German

Ayakkabılarımı eskittim.

Ich habe meine Schuhe ausgelatscht.

Ayakkabılarımı giydim.

- Ich ziehe die Schuhe an.
- Ich zog mir die Schuhe an.

Ayakkabılarımı attım.

Ich habe meine Schuhe weggeworfen.

Ayakkabılarımı bulamıyorum.

Ich kann meine Schuhe nicht finden.

Ayakkabılarımı cilaladım.

Ich habe mir die Schuhe geputzt.

Ayakkabılarımı buldum.

Ich habe meine Schuhe gefunden.

Benim ayakkabılarımı ıslattım.

Ich habe mir die Schuhe nass gemacht.

Benim ayakkabılarımı bulamıyorum.

Ich kann meine Schuhe nicht finden.

Bana ayakkabılarımı getir.

Bring mir meine Schuhe!

Ben ayakkabılarımı cilalattım.

Ich ließ mir die Schuhe putzen.

Ayakkabılarımı cilalamak zorundayım.

- Ich muss meine Schuhe polieren.
- Ich muss meine Schuhe zum glänzen bringen.

Derhal ayakkabılarımı giydim.

- Ich habe sofort meine Schuhe angezogen.
- Ich habe meine Schuhe sofort angezogen.

Ona ayakkabılarımı cilalattım.

Ich brachte ihn dazu, mir die Schuhe zu putzen.

Ben ayakkabılarımı çıkardım.

- Ich zog meine Schuhe aus.
- Ich habe meine Schuhe ausgezogen.

Lütfen ayakkabılarımı cilalayın.

Putz mir bitte die Schuhe.

Hemen ayakkabılarımı giydim.

Ich habe meine Schuhe sofort angezogen.

Ona ayakkabılarımı tamir ettireceğim.

Ich lasse ihn meine Schuhe reparieren.

O ayakkabılarımı çabucak fırçaladı.

Sie bürstete schnell meine Schuhe.

Yeni ayakkabılarımı beğeniyor musun?

Gefallen dir meine neuen Schuhe?

Ayakkabılarımı çıkarmamı istiyor musun?

Soll ich meine Schuhe ausziehen?

Çamurlu yol yeni ayakkabılarımı mahvetti.

Durch die schlammige Straße wurden meine neuen Schuhe ruiniert.

Eve geldim ve ayakkabılarımı çıkardım.

Ich kam nach Hause und zog meine Schuhe aus.

Ayakkabılarımı arıyorum. Onları gördün mü?

Ich suche meine Schuhe. Hast du sie gesehen?

Burada ayakkabılarımı çıkarmak zorunda mıyım?

Muss ich mir die Schuhe hier ausziehen?

Ne kadar sürede ayakkabılarımı tamir ettirebilirim?

Wie lange dauert es, meine Schuhe zu reparieren?

Senin yaşındayken ayakkabılarımı nasıl bağlayacağımı biliyordum.

In deinem Alter konnte ich mir schon die Schuhe binden.

İçeri girer, ayakkabılarımı çıkarır ve televizyonun başına geçerdim.

Ich ging hinein, zog meine Schuhe aus und fing an fernzusehen.

- Birisi yanlışlıkla ayakkabımı aldı.
- Biri yanlışlıkla benim ayakkabılarımı aldı.

Jemand hat aus Versehen meine Schuhe genommen.

Ben koşuya gitmeden önce ayakkabılarımı her zaman sıkı bağlarım.

Ich binde mir immer fest die Schuhe, bevor ich joggen gehe.