Translation of "Bilgisayarını" in German

0.004 sec.

Examples of using "Bilgisayarını" in a sentence and their german translations:

- Tom'un bilgisayarını kontrol ettim.
- Tom'un bilgisayarını denedim.

Ich habe Toms Computer geprüft.

Bilgisayarını kullanabilir miyim?

Darf ich mal deinen Rechner benutzen?

Tom, bilgisayarını kapattı.

Tom schaltete seinen Rechner aus.

Bilgisayarını yeniden başlat.

Starte deinen Computer neu.

Bilgisayarını kullanmak istemiyorum!

Ich möchte deinen Computer nicht benutzen!

öğretmenin bilgisayarını hackerlar hackleyecek

Hacker hacken den Computer des Lehrers

Tom bilgisayarını prize taktı.

Tom schloss seinen Computer an.

Bilgisayarını yeniden başlatman gerekiyor.

Sie müssen Ihren Computer neu starten.

Tom'un bilgisayarını kontrol ettim.

- Ich kontrollierte Toms Computer.
- Ich überprüfte Toms Computer.
- Ich habe Toms Computer geprüft.
- Ich habe Toms Computer gesteuert.

Tom bilgisayarını yeniden başlattı.

Tom fuhr seinen Rechner neu hoch.

- Bilgisayarınızı getirin.
- Bilgisayarını getir.

Bring deinen Rechner mit.

Tom dizüstü bilgisayarını kapattı.

Tom klappte seinen Flachrechner zu.

Tom, Mary'nin bilgisayarını çaldı.

Tom hat Mary's Computer gestohlen.

Bilgisayarını getirdiğin için teşekkür ederim.

Danke, dass du deinen Rechner mitgebracht hast!

Eski bilgisayarını Tom'a vermeni öneririm.

Ich schlage vor, dass du Tom deinen alten Rechner gibst.

Bilgisayarını yeniden başlatmayı denedin mi?

- Hast du versucht, deinen Computer neu zu starten?
- Habt ihr versucht, euren Computer neu zu starten?
- Haben Sie versucht, Ihren Computer neu zu starten?

Tom'a bilgisayarını kullanabilip kullanamayacağımı sordum.

Ich fragte Tom, ob ich an seinen Rechner dürfe.

Tom bana bilgisayarını ödünç verdi.

Tom hat mir seinen Computer geliehen.

Tom her zaman bilgisayarını açık bırakır.

Tom lässt immer seinen Computer an.

Tom'un bilgisayarını nereden satın aldığını bilmiyorum.

Ich weiß nicht, woher Tom seinen Rechner hat.

Hâlâ eski bilgisayarını Tom'a vermemi istiyor musun?

Willst du immer noch, dass ich Tom deinen alten Computer gebe?

Gerçekten senin bilgisayarını Tom'a vermemi istiyor musun?

- Möchtest du wirklich, dass ich Tom deinen Computer gebe?
- Möchtet ihr wirklich, dass ich Tom euren Computer gebe?
- Möchten Sie wirklich, dass ich Tom Ihren Computer gebe?

Bilgisayarını bir süre kullanabilip kullanamayacağımı merak ediyordum.

Dürfte ich wohl mal deinen Rechner für eine Weile benutzen?

Mary onun dizüstü bilgisayarını sormadan aldığı için Tom kızgın.

Tom ist sauer, weil Maria sich, ohne zu fragen, seinen Klapprechner ausgeliehen hat.

- Tom dizüstü bilgisayarını kapatıp ayağa kalktı.
- Tom laptopunu kapattı ve ayağa kalktı.

- Tom klappte seinen Laptop zu und stand auf.
- Tom klappte sein Laptop zu und stand auf.