Translation of "Boyadı" in German

0.020 sec.

Examples of using "Boyadı" in a sentence and their german translations:

Tom boyadı.

Tom malte.

Kapıyı maviye boyadı.

Er hat die Tür blau angestrichen.

Duvarları beyaza boyadı.

Sie hat die Wand weiß gestrichen.

Bisikletini kırmızıya boyadı.

Er malte sein Fahrrad rot an.

Tom saçını boyadı.

Tom hat sich die Haare gefärbt.

Saçını pembeye boyadı.

Sie färbte sich die Haare pink.

Çocuk çiçekleri boyadı.

Das Kind hat Blumen gemalt.

Tom onu boyadı.

Tom hat das gemalt.

Tom çiti boyadı.

Tom strich den Zaun.

Tom saçlarını boyadı.

Tom hat sich die Haare gefärbt.

O bir köpeği boyadı.

Er hat einen Hund gemalt.

Tom saçını siyaha boyadı.

- Tom hat sich das Haar schwarz gefärbt.
- Tom färbte sich das Haar schwarz.
- Tom hat sich die Haare schwarz gefärbt.

O, saçlarını sarıya boyadı.

- Sie hat sich die Haare blond gefärbt.
- Sie hat sich das Haar blondiert.

O saçını siyaha boyadı.

- Er färbte sein Haar schwarz.
- Er färbte sich die Haare schwarz.

Mary saçını maviye boyadı.

Maria hat sich die Haare blau gefärbt.

O, tavanı maviye boyadı.

- Er strich die Decke blau.
- Er hat die Decke blau gestrichen.
- Er hat die Zimmerdecke blau gestrichen.

Onlar ayak tırnaklarını boyadı.

- Sie haben sich die Fußnägel lackiert.
- Sie lackierten sich die Zehennägel.

Tom saçını kahverengiye boyadı.

- Tom hat sich das Haar braun gefärbt.
- Tom färbte sich das Haar braun.

Babam duvarı beyaza boyadı.

Papa malte die Mauern weiß an.

Tom odasını beyaza boyadı.

Tom hat sein Zimmer weiß gestrichen.

Tom bisikletini kırmızıya boyadı.

Tom hat sein Fahrrad rot gefärbt.

Tom ahırı kırmızıya boyadı.

Tom strich die Scheune rot an.

O saçını kırmızı boyadı.

Sie färbte sich die Haare rot.

Tom saçını maviye boyadı.

Tom hat sich die Haare blau gefärbt.

Tom kapıyı beyaza boyadı.

Tom hat die Tür weiß angestrichen.

Tom saçını yeşile boyadı.

Tom färbte seine Haare grün.

Tom duvarı beyaza boyadı.

- Tom hat die Wand weiß gestrichen.
- Tom strich die Wand weiß.

Tom bisikletini maviye boyadı.

Tom hat sein Fahrrad blau angestrichen.

Tom kapıyı yeşile boyadı.

Tom hat die Tür grün gestrichen.

Onlar pencere çerçevelerini sarıya boyadı.

- Sie haben die Fensterrahmen gelb gestrichen.
- Die Fensterrahmen strichen sie gelb.

Baştan sona kapıyı beyaza boyadı.

Er hat die Tür weiß überstrichen.

Babam posta kutusunu kırmızıya boyadı.

Mein Vater hat den Briefkasten rot gestrichen.

O, saçını parlak kırmızıya boyadı.

Sie hat sich das Haar knallrot gefärbt.

O, bütün duvarları yeşil boyadı.

Er hat die ganzen Wände grün gestrichen.

O, beyaz eteğini kırmızıya boyadı.

Sie färbte ihren weißen Rock rot.

Tom saçını koyu kahverengine boyadı.

Tom hat sich die Haare dunkelbraun gefärbt.

Tom tek başına evi boyadı.

Tom hat das Haus ganz allein gestrichen.

Tom Mary'yi melek kanatlarıyla boyadı.

Tom malte Maria mit Engelsflügeln.

Tom duvarı yeşil renkte boyadı.

Tom hat die Wand grün gestrichen.

Tom masa ve sandalyeleri boyadı.

Tom strich den Tisch und die Stühle.

Tom pencere çerçevelerini sarıya boyadı.

- Tom strich die Fensterrahmen gelb an.
- Tom strich die Fensterrahmen gelb.

Tom son günlerde saçını kırmızıya boyadı.

Tom hat sich neulich die Haare rot gefärbt.

Tom ve arkadaşları dün ahırı boyadı.

Tom und seine Freunde haben gestern die Scheune angestrichen.

Tom ve Mary Paskalya için yumurtaları boyadı.

Tom und Maria bemalten Ostereier.

Tom ve Mary Paskalya için bazı yumurtaları boyadı.

Tom und Maria haben Ostereier bemalt.

Tom ve Mary Paskalya için birkaç yumurta boyadı.

Tom und Maria haben für Ostern ein paar Eier gefärbt.

Tom posta kutusu yeniden boyadı, çünkü eski püskü görünüyordu.

Tom hat seinen Briefkasten neu gestrichen, weil er nicht mehr schön aussah.

Tom insanların onu tanımayacağını umarak, sakalını kesti ve saçını sarıya boyadı.

Tom rasierte sich den Bart ab und färbte sich die Haare blond in der Hoffnung, dass ihn die Leute nicht erkennen würden.