Translation of "Güçleri" in German

0.004 sec.

Examples of using "Güçleri" in a sentence and their german translations:

Annemin psişik güçleri vardır.

Meine Mutter hat übernatürliche Kräfte.

Onun özel güçleri var.

Sie hat besondere Kräfte.

Tom'un süper güçleri var.

Tom hat Superkräfte.

Mary'nin süper güçleri var.

Maria hat Superkräfte.

Ebabiller güçleri yettiğince havada döner.

Die Graubauchsegler kreisen möglichst lange.

Bu kızın özel güçleri var.

Dieses Mädchen hat besondere Kräfte.

Tom'un gizli süper güçleri var.

Tom hat geheime Superkräfte.

Psişik güçleri olduğuna inanılan bir insandı.

Er war ein Mensch, von dem man glaubte, er habe übersinnliche Kräfte.

Yaratıcı insanların canlı hayal güçleri vardır.

Kreative Menschen haben eine lebhafte Phantasie.

Amerikan güçleri Irak'ta kendi misyonunun tamamlandığını duyurdu.

Die amerikanischen Streitkräfte gaben den Erfolg ihrer Mission im Irak bekannt.

Mary'nin bazı gizli süper güçleri olduğunu düşünüyorum.

Ich glaube, Maria verfügt über geheime Superkräfte.

- Tom, çoğu insanı başarıyla paranormal güçleri olduğuna ikna etti.
- Tom, çoğu insanı başarıyla normal ötesi güçleri olduğuna ikna etti.
- Tom, çoğu insanı paranormal güçleri olduğuna başarıyla ikna etti.
- Tom, paranormal güçleri olduğuna çoğu insanı başarıyla ikna etti.
- Tom, çoğu kişiyi başarıyla paranormal güçleri olduğuna ikna etti.
- Tom, çoğu kişiyi başarıyla normal ötesi güçleri olduğuna ikna etti.
- Tom, birçok kişiyi başarıyla normal ötesi güçleri olduğuna ikna etti.
- Tom, birçok kişiyi normal ötesi güçleri olduğuna başarıyla ikna etti.
- Tom, normal ötesi güçleri olduğuna birçok kişiyi başarıyla ikna etti.

Tom überzeugte erfolgreich viele Menschen, dass er über paranormale Fähigkeiten verfügte.

Tom bu kuvars kristallerinin iyileştirici güçleri olduğuna inanır.

Tom glaubt, dass diese Quarzkristalle Heilkräfte haben.

Verdun Savaşında, Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.

In der Schlacht von Verdun stoppten französische Streitkräfte einen deutschen Angriff.

Japon ve Amerikan güçleri hâlâ acımasızca mücadele ediyorlardı.

Noch immer kämpften die japanischen und amerikanischen Streitkräfte erbittert gegeneinander.

Bu güzel katilleri daha da tehlikeli yapan kendilerini gizleme güçleri.

Was diese wunderschönen Mörder noch gefährlicher macht, ist ihre Fähigkeit, ihre Anwesenheit zu verdecken.

General Mack'in Ulm'deki güçleri üzerindeki tuzağı kapatan parlak bir eylem kazandığında doğrulandı

die die Falle der Streitkräfte von General Mack in Ulm schloss.

Ukrayna güvenlik güçleri bu iki önemli kenti birbirinden ayırmak amacıyla Donetsk ve Luhansk arasındaki kasaba ve köyleri işgal etmeye çalışıyorlar.

Die ukrainischen Sicherheitskräfte versuchen, die Städte und Dörfer zwischen Donezk und Luhansk zu besetzen, um diese beiden wichtigen Städte voneinander abzuschneiden.