Translation of "Kırarak" in German

0.006 sec.

Examples of using "Kırarak" in a sentence and their german translations:

Tom kutuyu kırarak açmaya çalıştı.

Tom versuchte, die Kiste aufzubrechen.

Tom bir tornavida ile pencereyi kırarak açmaya çalıştı.

Tom versuchte, das Fenster mit einem Schraubenzieher aufzubrechen.

Hindistan cevizi sütü almak için öncelikle hindistan cevizini kırarak açmalısın.

Um die Kokosmilch zu erhalten, müssen Sie zuerst die Kokosnuss aufknacken.

Milyonlarca insanın kalbini kırarak kılınan namaz bir Müslümana ne kadar yakışırdı ki?

Wie gut würde ein Gebet durchgeführt werden, wenn die Herzen von Millionen von Menschen gebrochen würden?

Tom onun dikkatini çekmek için gecenin ortasında Mary'nin penceresine taşlar attı fakat bunun yerine onun camını kırarak sonuçlandı ve Mary'nin babası polisi aradı.

Tom warf mitten in der Nacht Steine an Marias Fenster, damit sie auf ihn aufmerksam würde, aber anstelle dessen warf er ihr Fenster letztlich ein, und Marias Vater rief die Polizei.