Translation of "Yolculuğuna" in German

Yolculuğuna başlamaya hazır mısın?

- Bist du bereit deine Reise anzutreten?
- Sind Sie bereit ihre Reise anzutreten?

Fakat uçak yolculuğuna ikna oldu

aber er war von seiner Flucht überzeugt

Derhal yolculuğuna başlamasını rica ettim.

Ich bat ihn, seine Reise sofort anzutreten.

Gemi ile dünya etrafındaki yolculuğuna başladı.

Er begann seine Weltreise im Boot.

Zaman yolculuğuna en büyük kanıtta budur zaten

Dies ist der größte Beweis für Zeitreisen.

Tom ve Mary atlı kızak yolculuğuna gitti.

Tom und Maria haben sich auf eine Pferdeschlittenfahrt begeben.

Fakat bu durumu çözebilmek için adeta bir zaman yolculuğuna ihtiyacımız var

Aber wir brauchen eine Zeitreise, um diese Situation zu lösen

Bu durumda ise zaman yolculuğuna sadece ruh çıkar diyebiliriz yani beden kalır ve ruh gider

In diesem Fall können wir sagen, dass nur die Seele zur Zeitreise herauskommt, dh der Körper bleibt und die Seele geht weg

Gerçek bir keşif yolculuğuna çıkmak yeni manzaralar bulmakla olmaz ancak onlara yeni gözlerle bakmakla olur.

Die wirkliche Entdeckungsreise besteht nicht darin, neue Landschaften zu erforschen, sondern darin, mit neuen Augen zu sehen.

O, ona uzun bir tatile çıkmasını tavsiye etti, bu yüzden o, derhal işi bıraktı ve dünya yolculuğuna çıktı.

Sie riet ihm einen langen Urlaub an; also legte er sofort seine Arbeit nieder und begab sich auf eine Reise um die Welt.