Translation of "Aldığını" in Hungarian

0.004 sec.

Examples of using "Aldığını" in a sentence and their hungarian translations:

Bana ne aldığını göster.

- Mutasd, mit vettél!
- Hadd lássam, mit vettél!

Bundan zevk aldığını umuyorum.

- Remélem, tetszett neked.
- Remélem, élvezted.

Onu Tom'un aldığını gördüm.

Láttam, hogy Tom vette el.

Sen aldığını hak ettin.

- Azt érdemelted, amit kaptál.
- Megérdemelted a járandóságodat.
- Megszolgáltad a jussodat.

Ne aldığını bize göster.

Mutasd meg nekünk, mit vettél.

Tom Mary'nin soğuk aldığını duydu.

- Tom hallotta, hogy Mary megfázott.
- Tom hallotta, hogy Mary meghűlt.

Tom Mary'ye ne aldığını gösterdi.

Tom megmutatta Marinak, hogy mit vásárolt.

Onu kimin aldığını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, ki vette el.

Tom'un bunu nereden aldığını biliyor musun?

Tudod, honnan van ez Tomnak?

Dün ne aldığını bana gösterir misin?

Megmutatod nekem, amit tegnap vettél?

Bana gitarını para vermeden aldığını söyledi.

Azt mondta, hogy csak úgy kapta a gitárt.

Hayatta olduğunu, nefes aldığını görünce içim rahatladı.

Nagyon megkönnyebbültem, amikor láttam, hogy él és lélegzik.

O, ikinci el bir araba aldığını söyledi.

Azt mondta, hogy használt autót vett.

Senin yeni bir ev satın aldığını duydum.

Azt hallottam, új házat vettél.

Tom Mary'nin yeni bir bilgisayar aldığını duydu.

Tom hallotta, hogy Mary új számítógépet vásárolt.

Tom işten bir gün izin aldığını söyledi.

Tom azt mondta, szabadnapja van.

O, oğlu için bir bisiklet satın aldığını gizledi.

Titokban tartotta, hogy vett egy biciklit a fiának.

Bana günlük olarak hangi ilacı aldığını söyler misin?

Meg tudja mondani, mely gyógyszereket szedi rendszeresen?

Onlar Tom'u öldürdüğünü ve onun parasını aldığını düşünüyor.

Azt hiszik, hogy megölted Tomit, és elvetted a pénzét.

Tom bunu yapmaya alışmasının biraz zaman aldığını söyledi.

Tom azt mondta, hogy egy darabig eltartott, amíg megszokta, hogy ezt csinálja.

Onun onu aldığını söylemedim; Onu mutfakta gördüğümü söyledim.

Nem mondtam, hogy ő vette el; én csak azt mondtam, láttam őt a konyhában.

Tom Mary'ye niçin o kadar çok yiyecek aldığını sordu?

Tom megkérdezte Marit, hogy miért vett annyi kaját.

Hangi tür insanların bu tür şeyleri satın aldığını merak ediyorum.

Kíváncsi vagyok, miféle emberek vesznek ilyen fajta dolgokat.

Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."

Aztán láttam, hogy a cápa a periférián úszkál, és szimatol utána. Arra gondoltam: „Jaj, ne! Nem történhet meg...

- Tom polisin kendisini takip ettiğini biliyordu.
- Tom polisin kendisini takibe aldığını biliyordu.
- Tom polis takibinde olduğunun farkındaydı.

Tom tudta, hogy a rendőrség követte.