Translation of "Konusundaki" in Italian

Ayrıca gençler bana istihdam konusundaki kaygılarını

I giovani mi raccontano anche che sono spaventati per il lavoro,

Kendine güvenme ve bir görevi başarma konusundaki

per riferirmi all'abilità o alla convinzione

Menopoz konusundaki bu tabuları daha çabuk yıkmamız,

prima potremo sfatare i tabù che circondano la menopausa,

Kadın vücudu konusundaki cehalet, yüzyıllar öncesine dayanıyor.

L'ignoranza sul corpo femminile ha avuto inizio secoli fa.

Ve Mark Facebook'u düzeltme konusundaki suçlamaları üzerine alıyor.

Mark sta lavorando sodo per sistemare le cose in Facebook.

Dışarı çıkma konusundaki düşüncemi değiştirdim ve evde kaldım.

- Ho cambiato idea riguardo a uscire e sono rimasto a casa.
- Ho cambiato idea riguardo a uscire e sono rimasta a casa.

Soult'un daha sonra cepheden liderlik yapma konusundaki isteksizliğini açıklayabilir.

spiegare la successiva riluttanza di Soult a guidare dal fronte.