Translation of "Tıpkı" in Italian

0.011 sec.

Examples of using "Tıpkı" in a sentence and their italian translations:

- Tıpkı annesine benziyor.
- O tıpkı annesine benziyor.

- Assomiglia proprio a sua madre.
- Lui assomiglia proprio a sua madre.

Tıpkı Banaz gibi,

Come Banaz,

Tıpkı bir otoban gibi,

Proprio come un'autostrada

Tıpkı bir çoğunuz gibi,

Come molti di voi,

Tıpkı mahvolmuş yeryüzünü dönüştürüp

È rigenerativo, come la natura,

Tıpkı çocukken kaleminizin kırılması

Proprio come quando da bambino rompevi una matita

Tıpkı binanın kendisi gibi.

come fanno gli edifici d'altronde.

Tom tıpkı sizin gibi.

- Tom è proprio come te.
- Tom è proprio come voi.
- Tom è proprio come lei.

Tom tıpkı başkaları gibi.

Tom è proprio come tutti gli altri.

Mary tıpkı annesine benziyor.

Mary è proprio come sua madre.

Tıpkı filmlerde olduğu gibi.

Era proprio come nei film.

Tıpkı siyah bir duman gibi.

come fumo nero.

Tıpkı bir erkekken olduğu gibi.

Proprio come quando ero un uomo.

Tıpkı bu fener balığı gibi.

come questo pesce lanterna.

Sen tıpkı bir melek gibisin.

- Sei proprio come un angelo.
- Tu sei proprio come un angelo.

Tom da tıpkı diğerleri gibi.

Tom è proprio come il resto di loro.

Tıpkı modern kuşlardaki gibi içlerini oyuyordu

svuotandole come quelle degli uccelli moderni,

Tıpkı lisedeyken birkaç hafta yaptığım gibi.

Proprio come ho fatto io in quelle settimane alle superiori.

Tıpkı babunların ve orangutanların yaptığı gibi.

Quello che oranghi e babbuini fanno

Tıpkı bir arkadaş gibi cevaplamak için

per rispondere alle domande dei bambini

Tom ve ben tıpkı kardeş gibiyiz.

Io e Tom siamo proprio come fratelli.

Tom tıpkı senin gibi yüzmeyi seviyor.

- Tom ama nuotare, proprio come te.
- Tom ama nuotare, proprio come voi.
- Tom ama nuotare, proprio come lei.

Tıpkı erkek risk sermayedarlarının sorduğu sorular gibi.

esattamente come hanno fatto i finanziatori maschi.

Bu tıpkı ayda yürümek gibi bir şey.

È proprio come camminare sulla Luna.

Nasıl tıpkı eski biçimde yaşamaya devam ederdik ki?

come potremmo mantenere lo status quo?

- Sadece Tom kadar delisin.
- Tıpkı Tom gibi çılgınsın.

- Sei proprio pazzo come Tom.
- Tu sei proprio pazzo come Tom.
- Sei proprio pazza come Tom.
- Tu sei proprio pazza come Tom.
- È proprio pazza come Tom.
- Lei è proprio pazza come Tom.
- È proprio pazzo come Tom.
- Lei è proprio pazzo come Tom.
- Siete proprio pazzi come Tom.
- Voi siete proprio pazzi come Tom.
- Siete proprio pazze come Tom.
- Voi siete proprio pazze come Tom.

Marika Findir ama tıpkı Almanlar gibi Almanca konuşur.

Marika è finlandese, però parla il tedesco proprio come i tedeschi.

Ne yazık ki tıpkı tehlikeli bir uyku ilacı gibi,

Sfortunatamente, come un pericoloso oppiaceo,

- Tıpkı babasına benziyor.
- Elma ağacın dibine düşer.
- Babasının oğlu.

Tale padre, tale figlio.

Tıpkı ABD gibi, Birleşik Krallık’ta da sokağa çıkma kısıtlamaları var.

Proprio come gli Stati Uniti, gran parte del Regno Unito è in isolamento.

İtibar da tıpkı bunun gibi çok kuvvetli ekonomik güçtür değil mi?

Anche la reputazione è una forza economica potente, giusto?