Translation of "Arama" in Japanese

0.016 sec.

Examples of using "Arama" in a sentence and their japanese translations:

Artık beni arama.

- もう電話するな。
- もう電話してこないで。
- もう電話かけてこないで。

Ben ofisteyken beni arama.

- 私が事務所にいる間は電話をかけてよこさないでくれ。
- 私が会社にいるときは電話をかけてこないでよ。

İş arama nasıl gidiyor?

仕事探しは、どうだい?

Birkaç arama yapmam gerekiyor.

二、三、電話をかけなくてははらない。

Avukatımı arama hakkım var.

私には、弁護士に電話をする権利がありますよ。

- Polisi arama.
- Polis çağırma.

警察に通報するな。

Beni gece çok geç arama.

夜遅く電話しないでください。

Bir arama emriniz var mı?

捜索令状は持っているのですか。

Herkesin mutluluk arama hakkı vardır.

幸福を求める権利は誰にもある。

Kısa zamanımızda 1,5 milyon arama gerçekleştirdik.

発足から今までの短い期間で 150万件の電話を受けました

Doğu Prusya'ya yaptığı yiyecek arama baskınlarının

東プロイセン への彼の採餌襲撃 がロシアの攻撃を引き起こしたように見えた

Saat 10'dan sonra beni arama.

10時過ぎには電話をしないで下さい。

Japonya'ya ödemeli bir arama yapmak istiyorum.

日本へのコレクトコールをお願いします。

Japonya'ya bir ödemeli arama yapmak istiyorum.

- 日本にコレクトコールしたいのですが。
- 日本にコレクトコールをかけたいのですが。

Bu telefonla dış arama yapabilir miyim?

この電話で外線がかけられますか。

Arama için daha fazla yatırım yapmamız lazım.

疑いの余地なく 探索にもっと 時間を費やした方がよいのです

ıstakozla benim arama girmek için beni yanaştırdı.

‎僕を誘導して—— ‎ウミザリガニと ‎僕の間に入った

Gerekli arama fikrinden hoşlanmadım, fakat o yapılmalıydı.

- 止むを得ず訪問するのはいやだったが、やはりしないわけにはいかなかった。
- やむを得ず訪問するのはいやだったが、やはりしないわけには行かなかった。

İtalya icin uluslararası arama kodu 39'dur.

イタリアに電話をかけるための国際コードは39です。

Ben bu telefondan özel arama yapılmasına karşıyım.

私は彼がこの電話を私的用件で使うのがいやだ。

Gece yarısı arama yapılmayacağını bilecek kadar akıllı olmalısın.

真夜中に電話なんかしては駄目じゃないか。

"Yandex" arama motoru Tatar dilini de desteklemeye başladı.

- 検索エンジン「ヤンデクス」はタタール語をもサポートし始めた。
- 検索エンジン「ヤンデックス」はタタール語のサポートも開始した。

Polisin olağan arama prosedürlerini izleyip izlemediği belli değil.

警察が通常の操作手順をとったかどうか明らかでない。

Unutmayın, bir arama kurtarma görevindeyiz. Yani zaman çok önemli.

今回の任務はそうさく救助 だから時間が肝心だ

Ücretsiz olarak internet üzerinden bir bilgisayardan bilgisayara arama yapabilirsiniz!

あなたはインターネット上で、コンピュータ間の電話を無料でかけられます。

- Polis, Tom Smith'in evini aradı.
- Polis, Tom Smith'in evinde arama yaptı.

警察はトム・スミスの家を家宅捜索した。

Aradığını bulmadan önce internet'te arama yapmak Tom'un on beş dakikasını aldı.

トムは探していた情報を得るために、15分かけてグーグルで検索した。

O inanılmaz bir kız.  Dana adında, St. Bernard cinsinde bir arama kurtarma köpeği.

すばらしい犬なんだ デーナだ セントバーナードの救助犬さ

Ama bu arama ve kurtarma çalışmasına başlamadan önce vermemiz gereken bir karar var.

でも任務を始める前に 決断しなくちゃ

Acil bir arama yapmam gerekiyor. Buraya yakın bir halka açık telefon var mı?

緊急の電話をしなくてはならないのですが、この近くに公衆電話がありますか。

Hava arama kurtarma ekibi kuvvetli rüzgâr ve dondurucu soğukla mücadele etmek zorunda kaldı.

救援機は強風と酷寒に対処しなければならなかった。