Translation of "Arkadaşlarım" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Arkadaşlarım" in a sentence and their japanese translations:

Hâlâ arkadaşlarım var,

私には友達もいますし

Onlar benim arkadaşlarım.

彼らは私の友人だ。

Arkadaşlarım Amerika'ya gitti.

私の友達はアメリカへと出発した。

Arkadaşlarım genç değildir.

私の友達は若くはありません。

Arkadaşlarım tenis oynamazlar.

私の友達はテニスをしません。

- Arkadaşlarım bana Ken diyorlar.
- Arkadaşlarım bana Ken derler.

友達はぼくをケンと呼ぶ。

- Arkadaşlarım bana Beth diyorlar.
- Arkadaşlarım bana Beth derler.

友達は私をベスと呼ぶ。

Öncelikle ailem ve arkadaşlarım.

1つ目は 家族と友だちです

İşte bu arkadaşlarım için.

この子たちのために活動しています

Onlardan bazıları benim arkadaşlarım.

- 彼らの何人かは私の友人です。
- 彼らのうち何人かは私の友達です。

Bazı Amerikalı arkadaşlarım var.

私には何人かのアメリカ人の友達がいます。

Arkadaşlarım neredeyse burada olacak.

私の友人たちはもうすぐここに来るでしょう。

Bütün arkadaşlarım Fransızca konuşurlar.

僕の友達はみんな、フランス語をしゃべるんだ。

Arkadaşlarım benim başarımı kutladılar.

友人達が私の成功を祝ってくれた。

Bunlar, arkadaşlarım için hediyeler.

これは友人への土産です。

Bütün arkadaşlarım buraya davetli.

私の友達みんなが招待されています。

Onlar benim sınıf arkadaşlarım.

彼らは私の級友です。

Asla arkadaşlarım kadar güçlü olamayacağımı

友だちと同じように強くなれず

çünkü babası olmayan arkadaşlarım vardı.

父親のいない友達がいたのが その理由です

Arkadaşlarım bana bir yemek ısmarladılar.

友達にご飯をおごってもらった。

Arkadaşlarım benim doğum günümü kutladılar.

友達が私の誕生日を祝ってくれた。

Böyle şeylerden konuşabileceğim arkadaşlarım yok.

私はこんな事を話す友達がいない。

Tüm arkadaşlarım ve ailem öldü.

友達も家族も皆死んでしまっています。

Yardım edecek bazı arkadaşlarım var.

私には助けなければならない友達がいる。

- Arkadaşlarım beni akşam yemeğine davet ettiler.
- Arkadaşlarım beni akşam yemeğine davet etti.

友人達は私を夕食に招待してくれた。

Arkadaşlarım beni aptal davranışım için azarladı.

- 友人達は私が馬鹿なことをしたと叱った。
- 友達は私の愚かな行動を叱ってくれた。

Yarın arkadaşlarım bana bir parti verecek.

明日友達がパーティーを開いてくれる。

Arkadaşlarım beni akşam yemeğine davet etti.

友人達は私を夕食に招待してくれた。

Arkadaşlarım beni akşam yemeğine davet ettiler.

友人達は私を夕食に招待してくれた。

Benim iş arkadaşlarım bu numarayı bilir.

仕事上の知人はこの電話番号を知っている。

Önceki gün arkadaşlarım beni görmeye geldi.

- おととい私の友人達が遊びに来た。
- 友達がね、一昨日会いにきてくれたの。

Bütün arkadaşlarım doğum günü partime geldiler.

- 友人は皆、私の誕生パーティーに来てくれた。
- 友達はみんな、私の誕生日会に来てくれたよ。

Fakat ailem, arkadaşlarım ve meydan okumalar dışında

家族や友だち 挑戦すること以外にも

Bunu deneyimleyen sadece ben ve arkadaşlarım değil.

こんな経験をしているのは 私や友達だけではありません

Dave sınıf arkadaşlarım arasında en hızlı yüzücüdür.

デイブは私のクラスメイト全員の中で一番速く泳げる。

İş arkadaşlarım adına teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.

同僚を代表して謝辞を述べます。

Arkadaşlarım benim cümlelerimi çevirdiği zaman hoşuma gider.

- 私の文が友達に翻訳されるのが好きだ。
- 自分の文を友だちに訳してもらうのが好きだ。

Hem Ken hem de Meg benim arkadaşlarım.

ケンもメグも私の友達です。

Bazı sınıf arkadaşlarım voleyboldan, diğerleri ise tenisten hoşlanıyor.

私のクラスにはバレーボールが好きな人もいれば、テニスを楽しむ人もいる。

Bütün arkadaşlarım benim hoşlandığım aynı müzik türünden hoşlanırlar.

私の友人はみんな私と同じ音楽の趣味をしている。

Bazı sınıf arkadaşlarım voleyboldan hoşlanır ve diğerleri tenisten hoşlanır.

私の級友の中にはバレーボールが好きな人もいれば、テニスを楽しむ人もいる。

İlk beş yıl, ben ve iş arkadaşlarım fabrikadan hiç çıkmadık.

5年間で工場を辞めた者は 1人もいませんでした

Tüm arkadaşlarım beni elimden gelenin en iyisini yapmaya teşvik etti.

友達がみんな、がんばれと勇気づけてくれた。

- Arkadaşlarımdan bazıları İngilizceyi iyi konuşabilir.
- Bazı arkadaşlarım iyi İngilizce konuşurlar.

私の友人の中には英語が上手に話せる人もいます。

- Beni umursayan arkadaşlarım olduğu için çok şanslıyım.
- Beni düşünen arkadaşlara sahip olduğum için çok şanslıyım.
- Beni önemseyen arkadaşlarım olduğu için çok şanslıyım.

私は、自分を大切に思ってくれる友人を持って、とても好運だ。

Arkadaşlarım sarhoş olana kadar içmişti ki onları eve götürmek zorunda kaldım.

僕の友達はひどく酔っていたので、家まで車で送るはめになったんだ。

Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.

肖像画を書く準備として、私の友達は対象をよく観察するための写真を沢山撮る。

Her zaman birlikte olmak için, benim Japon sınıf arkadaşlarım birbirlerini çok iyi tanımaya başladı.

私の日本の級友達は、いつも一緒にいるので、お互いに大変よく知り合うことになりました。

Arkadaşlarım her zaman benim sakin olduğumu söyler fakat ailem her zaman can sıkıcı olduğumu söyler.

友達はいつも僕のこととても落ち着いてるって言うけれど、家族にはいつもいらいらしているって言われるんだ。

- Dün kardeşlerim ve arkadaşlarımla çok güzel bir akşam geçirdim, yaptığımız mangal da çok güzeldi.
- Dün kardeşlerim ve arkadaşlarım beraber süper bir akşam geçirdik ve mangal da çok iyidi.

私たちは昨日兄弟や友達と素敵な夜を過ごしたが、バーベキューも本当によかった。