Translation of "Büyükannem" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Büyükannem" in a sentence and their japanese translations:

Büyükannem göremez.

- 私のおばあさんはめくらです。
- 祖母は目が見えません。

Büyükannem bir çiftçiydi.

私のおばあちゃんは農家です。

Büyükannem çok iyi göremez.

祖母はあまりよく目が見えない。

Büyükannem avlusundaki otları çekiyordu.

祖母は裏庭で雑草を抜いていた。

Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor.

私の祖母は夕方散歩に行きます。

Büyükannem tarafından oldukça sevilirim.

私は祖母からとても愛されている。

Büyükannem on çocuk büyüttü.

私の祖母は10人の子供を育てた。

Büyükannem tek başına yaşıyor.

うちのおばあちゃんは一人で暮らしている。

Büyükannem sadece yumuşak gıdaları yiyebilir.

祖母はやわらかい物しか食べられない。

Bu olurken, büyükannem evde değildi.

あいにく祖母が家にいなかった。

Büyükannem bana Külkedisi hikayesini anlattı.

祖母は私にシンデレラの物語を語ってくれた。

Büyükannem gece huzur içinde öldü.

祖母はその晩静かに息を引き取った。

Büyükannem mektubu bu sabah postaladı.

けさ祖母がその手紙をポストに入れてくれました。

Annemin tarafından büyükannem, Osaka'da yaşıyor.

母方の祖母は大阪に住んでいる。

Büyükannem, Boston'a gidiş ücretimi ödedi.

祖母がボストンへ行くお金を出してくれた。

"Büyükannem ne yapıyor?" "Kanepede uyuyor."

「おばあちゃんは?」「ソファで寝てるよ」

Büyükannem bacağını bir düşüşte incitti.

おばあちゃんが転んで足にけがをしちゃたんです。

Büyükannem geçen hafta hasta oldu.

祖母は先週病気になった。

Büyükannem bu kasabada en yaşlıdır.

祖母はこの町で最高齢です。

Eskiden büyükannem Hokkaido'nun kuzeyindeki Karafuto Adası'nda

僕のばあちゃんは 北海道の北にある 樺太という島で

Büyükannem ölmeden bir yıl kadar önce,

祖母が亡くなる前の年

Büyükannem yaşam tarzını hiçbir zaman değiştirmedi.

祖母は少しも生活様式を変えなかった。

Büyükannem doksan beş yaşına kadar yaşadı.

祖母は95歳まで生きました。

Divan üzerinde oturan kadın benim büyükannem.

ソファーに座っている人は私の祖母です。

Büyükannem bize büyük bir servet bıraktı.

祖母は莫大な財産を私たちに残してくれた。

Büyükannem bana yeni bir elbise yaptı.

祖母は私に新しいドレスを作ってくれた。

Büyükannem bize bir kutu elma gönderdi.

祖母は私にりんごを1箱送ってくれた。

- Büyükannem yavaş konuşur.
- Anneannem yavaşça konuşuyor.

祖母はゆっくり話す。

Büyükannem her zaman soğuktan şikâyet ediyor.

祖母はいつも寒い寒いと言って不平を言っています。

Büyükannem dün gece huzur içinde öldü.

祖母は昨日安らかに息を引き取った。

Hem büyükbabam hem de büyükannem öldü.

私の祖父も祖母も亡くなっている。

Büyükannem TV izlemeyi gerçekten çok sever.

おばあちゃんはテレビを見るのがとても好きです。

Büyükannem tren ile seyahat etmeyi sever.

祖母は列車で旅行をするのが好きだ。

Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi.

私の祖母は私が欲しがる以上のものをくれた。

Büyükannem giderek unutkan ve kırılgan oluyor.

祖母はだんだん忘れっぽくなり、弱ってきた。

Büyükannem biraz ağır işitir. Yani hafifçe sağırdır.

祖母は耳が遠い、つまり、耳が少し不自由なのだ。

Büyükannem bir elbiseyi paçavra olana kadar giyer.

祖母は服をボロボロになるまで着る。

Evlenmek istemiyorum çünkü, büyükannem bana sakat dedi.

結婚したくないからおばあちゃんは僕の事をカタワだとか言ってました。

Büyükannem seksen beş yaşında hâlâ çok aktif.

私の祖母は85歳でまだとても活動的だ。

O benim büyükannem değil. O benim annem.

彼女は私のお婆ちゃんじゃなくてママです。

O benim büyükannem değil; o benim annem.

彼女は私のお婆ちゃんじゃなくてママです。

Küçükken, büyükannem bana çok önemli bir şey öğretti.

小さかった僕に ばあちゃんが 大事なことを 教えてくれました

Ama büyükannem öldükten sonra bu güven dalışa geçti

でも祖母が亡くなった後 その自信は影を潜めました

- Büyükannem yaşlandı.
- Anneannem yaşlandı.
- Ninem ihtiyarladı.
- Babaannem yaşlandı.

祖母もすっかり歳をとった。

Ben onu ziyaret ettiğimde büyükannem bir haftadır hastaydı.

祖母は私が彼女を訪問したとき1週間ずっと病気だった。

- Annemin tarafından büyükannem, Osaka'da yaşıyor.
- Anneannem Osaka'da yaşıyor.

母方の祖母は大阪に住んでいる。

- Büyükannem köyde yaşıyor.
- Anneannem köyde yaşıyor.
- Babaannem köyde yaşıyor.

- 祖母は田舎に住んでいます。
- 私の祖母は田舎に住んでいる。

- Büyükannem tarafından yetiştirildim.
- Anneannem tarafından büyütüldüm.
- Beni babaannem büyüttü.

- 私は祖母に養育された。
- 私は祖母に育てられた。

Büyükannem bir motosiklet sürebilir, ve dahası bir bisikleti de.

私の祖母はオートバイに乗れる。まして自転車はなおさらだ。

- Büyükannem motosiklet sürebiliyor.
- Anneannem motosiklet kullanabiliyor.
- Babaannem motosiklet sürebiliyor.

私の祖母はオートバイに乗れる。

Büyükannem benden daha hızlı yürür, ve benim oynadığımdan daha iyi tenis oynar.

祖母は私より歩くし、私よりテニスがうまい。

- Büyükannem televizyon izlemeyi seviyor.
- Anneannem televizyona bakmayı sever.
- Babaannem TV izlemeyi sever.

おばあちゃんはテレビを見るのがとても好きです。

- Büyükannem sağlıklı ve tek başına yaşıyor.
- Anneannemin sağlığı yerinde ve yalnız yaşıyor.

私の祖母は健康で、一人暮らしをしている。

- Büyükannem örgü örmeyi seviyor.
- Anneannem örgü örmesini sever.
- Babaannem örgü yapmayı sever.

私の祖母ははたを織るのが好きだ。

- Büyükannem 82 yaşında ve hâlâ dinç.
- Anneannem seksen iki yaşında ve hâlâ zinde.

- 私の祖母は八十二歳でまだ元気である。
- 祖母は82歳でなお矍鑠としています。

Büyükannem hemen hemen her gün bir yürüyüş için dışarı çıkardı fakat şimdi o nadiren, kırk yılda bir, dışarı çıkar.

祖母は以前ほとんど毎日散歩に出かけていたが、今はめったに外出しなくなった。