Translation of "Bakmayı" in Japanese

Vitrine bakmayı bıraktı.

彼女はショーウインドーを見るのをやめた。

Bana bakmayı keser misin?

じろじろと私を見ないでくれませんか？

Bir anda etrafa bakmayı bıraktım.

物には注意が 向かなくなりました

Tom kedi resimlerine bakmayı sever.

トムは猫の絵を見るのが好きだ。

Hayvanlara bakmayı çok fazla severim.

動物の世話をするのがとても楽しいんです。

Erkek kardeşim ofisine gitmeden önce gazeteye bakmayı prensip edinir.

兄は出社前に新聞にざっと目を通すことが習慣になっている。

Jane biz dışarıda iken bizim çocuklarımıza bakmayı teklif etti.

ジェインは私たちが留守のとき子供たちの世話をしてくれると申し出た。

"Kairanban"'a bakmayı bitirir bitirmez lütfen onu bir sonraki kişiye ver.

回覧板を見たらすぐに回してください。

- Büyükannem televizyon izlemeyi seviyor.
- Anneannem televizyona bakmayı sever.
- Babaannem TV izlemeyi sever.

おばあちゃんはテレビを見るのがとても好きです。

Biz burada iş giderlerini kısmak zorundayız. Sen hiç harcamaya başlamadan önce ne kadar kazandığına bakmayı duymadın mı?

もっと経費を抑えろよ。入るを量りて出ずるを為す、ということを知らんのかね。

Bu kadar çok av olması burayı ideal bir eğitim alanı yapar. Kendi başının çaresine bakmayı öğrenen bir jaguar için mesela.

‎たくさんの獲物がいるため‎― ‎若いジャガーは ‎ここで狩りを学ぶ