Translation of "Bekleyen" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Bekleyen" in a sentence and their japanese translations:

Bekleyen yırtıcı kuşlara da.

‎敵が待ち構えていた

Otobüs bekleyen adam sinirlendi.

バスを待っている人が腹を立てた。

Bekleyen derviş muradına ermiş.

待つ人にはすべての物が手に入る。

Olmayı bekleyen bir kazaydı.

起こるべくして起こった事故だった。

Önümde bekleyen üç kişi vardı.

私の前に3人の人がまっていた。

Dışarıda bekleyen o adam kimdi?

外で待ってた人って誰?

Çizim odasında bekleyen bazı misafirler vardı.

数人の客が応接室で待っていた。

Kapıda bekleyen adam, ünlü bir şarkıcıdır.

ドアのそばに立っている人は有名な歌手です。

Dükkanda beni bekleyen hiç kimse yoktu.

その店には私の用事を聞いてくれる人は一人もいなかった。

Hırsızlar, kendilerini bekleyen bir arabayla kaçtılar.

盗賊達は待っていた車で逃亡した。

Otobüs bekleyen bir sürü insan vardı.

大勢の人たちがバスを待っていた。

Beni Lobide bekleyen bir arkadaşım var.

- 私は友人にロビーで待ってもらっています。
- ロビーで友達を待たせてるんだよ。

Kapıda sizi bekleyen bir adam var.

戸口のところで男性が1人、あなたをお待ちですよ。

Evde seni bekleyen biri var mı?

誰か家で待っている人がいるの?

Ofiste onu bekleyen işten çıkarma bildirimi vardı.

彼女は会社で解雇通知を受けました。

Kütüphanenin önünde beni bekleyen bir arkadaşım var.

- 友達に図書館の前で待ってもらっています。
- 図書館の前で、私のことを待ってる友達がいるんです。

Kütüphanenin önünde bekleyen bir sürü öğrenci vardı.

図書館の前には大勢の学生が待っていました。

Burada seni bekleyen insanlar çok arkadaş canlısı.

ここであなたに応対する人たちはとても親しみやすい人たちです。

Anneyi bekleyen uzun karanlık, dayanıklılığını ve kabiliyetini sınayacak.

‎長く暗い冬は 母親にとって ‎過酷な試練となる

Bayan Cobb'un dönüşünü dört gözle bekleyen tek kişi.

コブさんの帰るのを待ちわびている唯一の人間、ということです。

Ama gecenin derinliklerinde keşfedilmeyi bekleyen bir okyanus dolusu bulgu hâlâ var.

‎だが人間の知らない夜の海は ‎どこまでも暗く深く続く

Onu Tuileries Sarayı'nda karşılamayı bekleyen tek Mareşal Davout ve Lefebvre idi.

、テュイルリー宮殿で彼を迎えるのを待っていた元帥はダヴーとルフェーブルだけでした。

Zaten sinema salonunun önünde bir sırada bekleyen bir sürü insan vardı.

映画館の前にはすでに大勢の人が列を作って待っていた。

Ofise vardığımda, beni bekleyen bir sürü işim vardı. Kafası kesilmiş bir tavuk gibi oradan oraya koşuşturuyordum.

出社したら仕事がたくさんあって、アタフタした。