Translation of "Hesap" in Japanese

0.005 sec.

Examples of using "Hesap" in a sentence and their japanese translations:

- Hesap lütfen.
- Hesap, lütfen.

- 勘定お願いします。
- 勘定書をお願いします。
- お勘定して下さい。
- お会計お願いします。

Hesap yapmak yok.

計算も必要ありません

Hesap tabloları tembeldir.

スプレッドシートは怠慢です

Tüm hesap bende.

支払いは全部私にまかせて下さい。

- Masanın üstündeki hesap makinesi benim.
- Masadaki hesap makinesi benim.

- テーブルの上の電卓は私のです。
- 机の上のカルキュレーターは私のです。

Hesap çevrimiçi olduğu için

オンラインであるため

Bir hesap açmak istiyorum.

- 口座を開きたいのですが。
- 口座を開設したいのですが。

Cep hesap makinemi çaldırdım.

私は電卓を盗まれてしまった。

Bu benim hesap makinem.

- これは私の電卓よ。
- これ、俺の電卓だよ。

İşte benim hesap numaram.

口座番号はこれなんだけど。

- Hesap makinesi muhteşem bir icat.
- Hesap makinesi harika bir icat.

計算機はすばらしい発明品だ。

Hesap 25 dolardan fazla geldi.

請求書は合計25ドル以上になった。

Hesap üç bin dolar tuttu.

請求額は合計3000ドルになった。

Galiba hesap vakti geldi sonunda.

ついに年貢の納め時が来たか。

Ona davranışı için hesap soruldu.

彼女は自分の行動の説明をするように求められた。

- Ben ödeyeceğim.
- Hesap bana ait.

- 僕のおごりですよ。
- 私のおごりだ。

Ben olay için hesap vereceğim.

私がその事件について説明しよう。

Banka hesap bakiyemi öğrenmek istiyorum.

残高を知りたいのですが。

Kötü davranışınla ilgili ne hesap verebilirsin?

君は自分の不始末をどう弁明するのか。

- Hesap kartımı kaybettim.
- Banka kartımı kaybettim.

デビットカード、失くしちゃった。

Bu hesap makinesinde bir sorun var.

- この計算機は調子が良くない。
- この計算機、何だかおかしいんだ。

Hesap özetleri her üç ayda bir gönderilecektir.

計算書は四半期ごとに郵送されます。

Bu hesap defterinde birçok şüpheli noktalar var.

この帳簿には不明朗な点がたくさんある。

O, akıldan hesap yapacak kadar zeki değil.

暗算が出来るほど彼は賢くはない。

Bunun ona 100 dolara mal olacağını hesap etti.

彼はそれに100ドルかかると見積もった。

Ödemeyi alabilmek için bankada bir hesap açman gerekir.

支払いを受けるために銀行口座を開く必要がある。

Son olarak anti CEO kitabının temelinde hesap verebilirlik var.

最後に反CEO戦術論は 説明責任を重視します

İlkel hesap makineleri, bilgisayarlar geliştirilmeden uzun zaman önce vardı.

原始的な計算機が、コンピューターの開発されるずっと以前に存在していた。

Bu tür bir hesap izlenebilirlik giderek daha acil hale gelecektir.

こういった社会的責任が 益々重要になると思います

- Senet bugün ödenmeli.
- Hesap bugün ödenmelidir.
- Faturanın bugün ödenmesi lazım.

勘定は今日支払わなければならない。

İlk elektrikli hesap makinesi 19.yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıktı.

最初の電気計算器は19世紀末に出現した。

Yine de bugünlerde hesap makineleri okul sınavlarında özgürce kullanılabilmektedir ve şu anda birçok okulda matematik sınavı sırasında duyulan tek ses çocukların hesap makinelerine hafifçe vurmalarıdır.

しかし今日では、計算機は学校の試験では自由に使うことが出来るし、数学の試験の時に聞こえる音といえば、子供たちが計算機を叩く音しかしない、という学校も多い。

Hayır, sadece düşündüm ki madem abaküs kullanabiliyorsun, kafandan hesap yapmada iyi olabilirsin.

いや算盤やってるから暗算得意なのかと思って。

Tanrım, ben şimdi 25 yaşındayım. Bu korkunç değil mi? Yuvarlak hesap, 30 yaşındayım!

どうしよう、25歳になっちゃった。やばくない? 四捨五入したら30だよ!