Translation of "Karşılıklı" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Karşılıklı" in a sentence and their japanese translations:

Tartışma karşılıklı saygıya dayalıdır.

議論は相互の尊敬の念に基づいている。

Karşılıklı anlayış, barışı sağlar.

相互理解は平和に役立つ。

Dostluk karşılıklı anlayışla oluşur.

友情は相互理解にある。

Biz birbirimizle karşılıklı yemeğe oturduk.

私たちは互いに向き合って食事をはじめた。

Biz karşılıklı ödünlerle sorunu çözdük.

お互い歩み寄って問題を解決した。

Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız.

お互いが興味を持てる物を見つければ、旨くやっていけるよ。

- Bu sorun, karşılıklı yanlış anlamadan ortaya çıktı.
- Bu problem karşılıklı yanlış anlamadan doğdu.

この問題はお互いの誤解から生じたものだ。

- Yöneticilerle yüz yüze oturduk.
- Yöneticilerle karşılıklı oturduk.

われわれは重役と向かい合って座った。

Bu planı gerçekleştirmek karşılıklı olarak yararımıza olacaktır.

その計画を実行すれば我々双方の利益を増進することになろう。

Karşılıksız aşkı sevmiyorum; aşkımızın karşılıklı olmasını istiyorum.

やっぱり片思いじゃなくて、相思相愛になりたいよ。

Onlar karşılıklı ilgi alanları konusunda sizinle konuşmak istiyorlar.

彼らは、貴社とお互いに利益となる事柄について話し合うことを望んでいます。

Onun onu sevdiğini herkes bilir ve karşılıklı olarak.

- 誰もが知っているが、彼は彼女を好きで、彼女も彼が好きだ。
- 彼は彼女が好きで、彼女も彼が好きだということは、皆が知っている。

Keyif, sevgi ve karşılıklı destek için bir kaynak olabilir.

喜びや愛 助け合いの元となり得ます

Aralarında karşılıklı saygı ve sadakate dayalı özel bir bağ kuruldu

相互の尊敬と忠誠に基づいて特別な絆が形成され、

Biz hedefe ulaşmak için karşılıklı yardımın gerekli olduğu sonucuna vardık.

その目標の達成には相互の援助が不可欠であるとの結論に達した。

İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.

2人は完全に理解し合い、お互いの長所を尊重していた。

İki ülke arasında kültürel değişim devam ederken, onların karşılıklı anlayışı daha da derinleşti.

両国間の文化交流が進むにしたがって、相互理解も一段と深まっていった。