Translation of "Konuşurken" in Japanese

0.015 sec.

Examples of using "Konuşurken" in a sentence and their japanese translations:

- Konuşurken sözümü kesme.
- Ben konuşurken sözümü kesme.
- Konuşurken lafımı bölme.

- 私が話をしているときは邪魔しないでくれ。
- 私が話してる時に邪魔しないでよ。

Konuşurken sözümü kesme.

私が話をしている時は邪魔しないで下さい。

Onunla konuşurken dinlenemem.

私は彼と話をしているとくつろぐ事ができない。

Başkaları konuşurken bölme.

人が話しているときは、口をはさむな。

Konuşurken lafımı bölme.

話してる時に口を挟まないで。

Ve ben burada konuşurken

私がここで皆さんに お伝えしたいのは

İnsanlar konuşurken sessiz olmalısın.

人が話しているときは、黙っているべきだ。

İnsanlar konuşurken, sözlerini kesmeyin.

人が話しているときに横やりを入れるものじゃない。

Ben konuşurken sessiz ol.

- 私が話をしている間は静かにしなさい。
- 私が話している間、静かにしなさい。
- 私が話しをする時は静かにしなさい。

Seninle konuşurken ayağa kalk!

私が君に向かって話している時はまっすぐ立っていなさい。

Onunla konuşurken keyif aldım.

彼女とのおしゃべりを楽しんだ。

Seni Tom'la konuşurken gördüm.

あなたがトムと話しているのを見ました。

Lütfen konuşurken sözümü kesme.

- 私が話している時にどうかじゃましないでください。
- お願いだから、私が話をしている時に邪魔をしないでくれ。

Seninle konuşurken bana bak!

私が話しているときは私を見て!

Diğerleri konuşurken sözünü kesme.

他人が話をしている時に割り込んではいけません。

Biz konuşurken sözümüzü kesti.

私たちがおしゃべりしていると彼女が話にわり込んできた。

- İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.
- İngilizce konuşurken hatalar yapmaktan korkma.

- 英語を話す際は間違いをするのを恐れてはいけません。
- 英語を話すとき間違いを恐れてはいけない。
- 英語を話すときに間違う事を恐れてはいけません。

İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkma.

英語を話すとき間違いを恐れてはいけない。

Biz telefonda konuşurken bağlantı kesildi.

我々は話し中の電話を切られた。

Başka biri konuşurken sözünü kesmemelisin.

- 誰か他の人が話をしているときに言葉を差し挟んではならない。
- だれかほかの人と話しているとき口をはさむべきではない。

O konuşurken onun sözünü kesti.

彼女が話している時に彼は彼女の邪魔をした。

O konuşurken, resimler aklıma geldi.

彼の話している間、その様子が心に浮かびました。

Onunla konuşurken lütfen sözümü kesmeyin.

彼と話している間は話の邪魔をしないで下さい。

Onunla konuşurken lisanına dikkat etmelisin.

彼女と話をするとき言葉づかいに気をつけたほうがいいですよ。

Mike Yumi ile konuşurken eğlendi.

マイクは由美に話し掛けるのがたのしかった。

Siz konuşurken kestiğim için üzgünüm.

- お話中失礼します。
- お話し中すみません。

O konuşurken, sanırım ben dalgındım.

私は彼の言うことを上の空で聞いていた。

İngilizce konuşurken birkaç hata yapmayız.

私たちは英語で少なからず誤りを犯します。

İngilizce konuşurken hatalar yapmaktan korkma.

- 英語を話すとき間違いを恐れてはいけない。
- 英語を話すときは間違いをするのを恐れてはいけません。
- 英語を話すときに間違いをするのを恐れてはいけません。

Tom'la konuşurken genellikle hangi dili kullanırsın?

トムとは普段何語で話してるの?

Onu sık sık İngilizce konuşurken duydum.

彼が英語で話すのをよく聞いた。

Konuşurken sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.

- お話中失礼します。
- お話し中すみません。
- お話し中失礼します。
- お話し中、申し訳ありません。

Fransızca konuşurken sık sık hatalar yaparım.

フランス語を話す時、よく間違えるんだ。

Japonlar bile Japonca konuşurken hata yapabilirler.

日本人でも日本語を話すとき間違いをすることがある。

İki kişi konuşurken üçüncüye laf düşmez.

- 二人は仲間、三人は寄せ集めの群れ。
- 2人なら仲間、3人は人込み。

Amerikan İngilizcesi konuşurken bu formu kullanmamalısın.

アメリカ英語を使っているあいだは、このかたちは使わない。

Konuşurken birinin sözünü kesmek kibarlık değildir.

誰かが話しているときに口を挟むのは礼儀正しくない。

Göreviniz, ben konuşurken olabilecek değişiklikleri fark etmek.

皆さんは私の話を聞いて 違いを感じて下さい

Tam biz konuşurken kuvvetli bir patlama oldu.

ちょうど私が話しているとき、大爆発が起こった。

O konuşurken çoğunlukla bir konudan diğerine atlar.

彼の話はいろいろなところへ飛ぶ。

Ben John ile telefonda konuşurken, operatör kesti.

私がジョンと電話で話している最中に、交換手が割り込んできた。

Dün gece Mary ile telefonda konuşurken uyuyakaldım.

昨夜はメアリーと電話しながら寝落ちしてしまった。

Bayan Gray çocuğa kendisi konuşurken konuşmamasını söyledi.

グレイ先生はその少年に自分がしゃべっている間は黙っていなさいと言った。

- Ben ciddi bir tarzda konuşurken benimle alay etme.
- Ben ciddi bir tarzda konuşurken benimle alay etmeyin.

- 人が真剣に話してるのに茶化さないでよ。
- 真剣に話してる時に、からかうのはやめてよ。

Tom Mary'yi yakışıklı bir adamla konuşurken gördüğünde kıskandı.

メアリーがハンサムな男に話しかけているのを見てトムは嫉妬した。

Ben konuşurken lütfen sessiz ol ve beni dinle.

話をしてる時は静かに聞きなさい。

Beth'in, insanlar konuşurken onların sözünü kesme gibi güçlü alışkanlığı var.

ベスは人の会話に口をはさむ強い癖があります。

Ben doğuştan Japonca konuşan bir kadınım. Ancak durum böyle olmasına rağmen, yazarken veya konuşurken bazen hâlâ küçük hatalar yapıyorum.

日本語を母国語にする女性です。これは、わたしの場合ですが、書き言葉と話し言葉では表現が少し違っています。