Translation of "Sıkıca" in Japanese

0.015 sec.

Examples of using "Sıkıca" in a sentence and their japanese translations:

Yukarıya sıkıca tutturdum.

上にしっかりと固定してある

Lütfen sıkıca ısır.

強くかみ合わせていてください。

Birbirlerine sıkıca sarıldılar.

彼らは固く抱き合った。

Tırabzanı sıkıca tutun.

手すりにしっかりつかまりなさい。

Sarmaşıkların dallara sıkıca sarılarak

樹木を這い上がり 大小の枝に絡み付く

Tenis raketini sıkıca kavradı.

テニスのラケットを固く握った。

O, elimden sıkıca tuttu.

彼女は私の手にしっかりとしがみ付いた。

Ben ona sıkıca sarıldım.

- 私は彼女をしっかり抱きしめた。
- 彼女をぎゅっと抱きしめた。

Bisikletin pedallarına sıkıca asılıyordu.

彼は、自転車を一生懸命こいだ。

Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı.

彼女は口を堅く結んだ。

O, dalı sıkıca tuttu.

彼はしっかりと枝につかまった。

O, kolumu sıkıca kavradı.

彼女は私の腕をしっかりつかんだ。

O kolunu sıkıca kavradı.

彼女の腕をしっかりとつかんだ。

O onu sıkıca tuttu.

彼は彼女をしっかりと抱いた。

İpi sıkıca tuttum böylece düşmedim.

落ちないようにロープを握りしめた。

Sıkıca-örülmüş halılar genellikle daha değerlidir.

目の細かい織りのカーペットが一般的には価値が高い。

O ellerini sıkıca kulakları üzerinde tuttu.

彼女はしっかり耳をおさえていた。

O, onun arkasından kapıyı sıkıca kapattı.

彼女は入ってからきっちりドアを閉めた。

Her iki ayağını da yerde sıkıca tut.

両足をしっかりと地面につけていなさい。

O, elimi kavradı ve onu sıkıca tuttu.

彼女は私の手を取りそしてその手をきつく握り締めた。

İpe sıkıca tutunarak karaya güvenli bir şekilde geldim.

ロープにしっかりつかまりながら、私は無事陸地に着いた。

Küçük çocuk caddeyi geçerken annesinin elini sıkıca tuttu.

その男の子は通りを渡るとき母親の手をしっかりと握っていた。

Tom Mary'ye sıkıca sarıldı ve onun gitmesine asla izin vermek istemedi.

トムはメアリーをしっかりと抱きしめ、二度と彼女を行かせたくないと思った。