Translation of "Yüzü" in Japanese

0.010 sec.

Examples of using "Yüzü" in a sentence and their japanese translations:

Yüzü beyazladı.

彼の顔は真っ青になった。

Yüzü kızardı.

彼女は顔を赤らめた。

Yüzü tamamen kaybettim.

- 面目丸つぶれだ。
- メンツ丸つぶれだ。

Onun yüzü kızardı.

彼女の顔は真っ赤になった。

Yüzü sevinçle ışıldadı.

彼の顔は喜びで明るくなった。

Onun yüzü aydınlandı.

彼の顔はパッと明るくなった。

Sevinçten yüzü parlıyordu.

彼女の顔は喜びで輝いていた。

Tom'un yüzü kırmızı.

トムの顔が赤い。

Onun yüzü soldu.

彼の顔は青くなった。

Onun yüzü parladı.

彼女は明るい顔になった。

Yüzü çok tombuldu.

彼の顔は大福のようだった。

Yüzü sevinçten parlıyordu.

彼女の顔は幸せで輝いていた。

Yüzü sinirden kızardı.

彼の顔は怒りで青ざめた。

Onun yüzü kızarmıştı.

彼は、火のように顔がほてった。

Onun yüzü isliydi.

彼女の顔はすすだらけ。

Onun yüzü aniden kızardı.

彼女の顔は突然まっかになった。

Onun yüzü acıdan burkulmuştu.

彼の顔は苦痛でいがんだ。

Birdenbire onun yüzü soldu.

突然彼女の顔は青くなった。

Onun yüzü çamurla kaplıydı.

彼の顔は泥まみれだった。

Tom'un yüzü sevinçle aydınlandı.

トムの顔は喜びに輝いた。

Onun yüzü pembe oldu.

彼女の顔が赤くなった。

Haberleri dinlerken, yüzü soldu.

彼はその知らせを聞いて青くなった。

Kayalığın bu yüzü boyunca uzanıyor.

上までつながってる

Çocuk yüzü çamurla kaplı döndü.

少年は顔中泥んこになって帰って来た。

Meg'in güzel bir yüzü var.

メグはかわいらしい顔つきをしている。

Ne güzel bir yüzü var!

なんとすてきな顔をしているのだろう。

Korkudan yüzü kireç gibi oldu.

彼女は恐怖でおびえていた。

Onun yuvarlak bir yüzü var.

彼女は丸い顔をしている。

Onun çekici bir yüzü var.

彼女は愛敬のある顔をしている。

Onun komik bir yüzü var.

彼女はおかしな顔をしている。

Onun yüzü üzüntüsü yüzünden dokunaklıydı.

彼女の顔は悲しみをはっきりと表していた。

Pencerede bir adam yüzü gördüm.

窓のうち側に男の顔が見えていた。

Onun güzel bir yüzü var.

彼女はかわいい顔をしている。

Genç adamın yüzü daha kızardı.

青年の顔は、一層あからんだ。

Onun yüzü rahatsız olduğunu gösteriyordu.

彼の顔を見るといらいらしているのがわかった。

Onun yüzü sivilceler ile kaplıdır.

彼女の顔はにきびだらけだ。

Onun tombul bir yüzü var.

- 彼の顔はぽっちゃりしている。
- 彼はぽっちゃり顔だ。

Çocuğun kırmızı bir yüzü vardı.

少年は赤い顔をしていた。

Onun yüzü acıdan şekil değiştirmişti.

苦痛で彼の顔が歪んでいる。

Tom'un dolgun bir yüzü var.

トムはぽっちゃり顔だ。

Noel babayı gördüğünde çocuğun yüzü parladı.

その子の顔がサンタクロースを見て高潮した。

O onu gördü ve yüzü kızardı.

- 彼女を見てぽっとした。
- 彼は彼女を見ると顔が赤くなった。
- 彼女を見て彼は顔を赤らめた。

Onun yüzü gerçek hislerini açığa vurdu.

彼女の顔色から彼女の本当の気持ちがわかった。

Onun yüzü birçok insan tarafından bilinir.

彼の顔は多くの人に知られている。

Genç kadının yüzü daha da kızardı.

青年の顔は、一層あからんだ。

Onun çok güzel bir yüzü var.

彼女はとてもかわいい顔だ。

Onun anlaması kolay bir yüzü var.

彼はわかりやすい顔をしている。

Tom'un bütün yüzü ne düşündüğünü gösteriyor.

トムは、思ってることが全部顔に出てしまう。

Hazır olduğunu göstermek için yüzü beyaza dönüyor.

‎準備ができた印に ‎オスの顔が白く変化する

Bayan Jones'in yüzü bu haberi duyduğunda değişti.

ジョーンズさんはその知らせを聞いた時、顔をゆがめた。

Uzaktan bakıldığında, bir insan yüzü gibi görünüyordu.

遠くから見るとそれは人の顔のように見えた。

Mary'nin gülümseyen yüzü onun mutlu olduğunu gösterdi.

メリーのにこやかな顔は彼女の幸せを表していた。

Uzaktan bakıldığında, kaya insan yüzü gibi görünüyordu.

遠くから見るとその岩は人の顔のように見えた。

O yüzü daha önce bir yerde gördüm.

あの顔は以前にどこかで見たことがある。

Gece olunca, mercanların bile karanlık yüzü ortaya çıkıyor.

‎夜にはサンゴも ‎恐ろしい顔を見せる

Uzaktan bakıldığında taş bir insan yüzü gibi görünüyor.

遠くから見ると、その石は人間の顔のように見える。

Onun yüzü bana lise günlerimdeki arkadaşlarımdan birini hatırlatıyor.

彼の顔を見て、高校時代の友達の1人を思い出した。

Yanan evden dışarı çıktığı zaman itfaiyecinin yüzü korkunçtu.

燃えている家から出てきた時の消防士は厳しい顔をしていた。

Yüzü kırmızıydı ve o sıcak ve rahatsız hissediyordu.

体がかっとして、落ち着かない感じでした。

Uzaktan bakıldığında, kaya, bir insan yüzü gibi görünüyordu.

少し離れて見ると、その岩は人の顔のようでした。

Uzaktan bakıldığında, bu taş bir kişinin yüzü gibi görünüyor.

遠くから見ると、その石は人間の顔のように見える。

Uzaktan görüldüğünde, o kaya bir insan yüzü gibi görünüyor.

- 離れて見ると、その岩は人の顔のように見える。
- 遠くから見ると、その岩は人の顔のように見える。

Ben isimlerde gerçekten kötüyüm, ama bir yüzü asla unutmam.

私は本当に、人の名前を覚えられないのですが、顔は忘れないんですよ。

Tom bugün korkunç görünümlü yüzü olan bir kişi gördü.

今日、トムはおっかない顔をした人を見ました。

Kleopatra'nın burnu daha kısa olsaydı dünyanın bütün yüzü değişmiş olurdu.

もしもクレオパトラの鼻がもっと低かったら、世界の歴史は変わっていただろう。

Mary'nin gülümseyen yüzü herkesin onun mutlu olduğunu bilmesine izin verdi.

メリーのにこやかな顔は彼女の幸せを表していた。

- Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
- Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır.

人はみな月である。誰にも決して見せない暗い面がある。

"Tom hakkında ne düşünüyorsun?" "Onun güzel bir sesi var." "Sadece güzel bir ses mi?" "Pekala, onun yüzü özel bir şey değil, değil mi?" "Gerçekten mi! Sanırım o oldukça yakışıklı."

「トムのことどう思った?」「声はかっこいいよね」「声だけ?」「顔は別にって感じじゃない?」「えー、私はかっこいいと思うけどなあ」