Translation of "Yolculuk" in Japanese

0.009 sec.

Examples of using "Yolculuk" in a sentence and their japanese translations:

Yolculuk ne kadardır?

- 乗る時間はどのくらいですか。
- 何分かかりますか。

Yolculuk için hazırlan.

- 旅行にいく用意をしなさい。
- 遠出の準備をしてください。

48 ülkeye yolculuk ettik.

48カ国

Bu yolculuk kolay olmayacak.

だからこの冒険は 簡単ではない

Yolculuk etmek bugünlerde kolaydır.

近頃は旅行は楽だ。

Yolculuk için hazırlık yapıyorlar.

彼らは旅行のしたくをしている。

Yolculuk için hazır mısınız?

旅行の準備はできていますか。

O, yolculuk sırasında hastalandı.

彼は旅行中に病気になった。

O, yolculuk için hazırlanıyor.

彼は旅行の準備をしている。

O bir yolculuk düşünüyor.

- 彼女は旅行を計画している。
- 彼女は旅のことを考えている。

- Yolculuk için hepiniz hazır mısınız?
- Yolculuk için her şeyini hazırladın mı?

- 旅行の準備はすべて終わりましたか。
- 旅行の準備は全て整いましたか。
- 旅行の準備は万端ですか。
- 旅行の準備は全部終わった?

30 milyon yolculuk yapılmasını sağladı.

最長のドライブは 2,400キロを超えるものでした

Sana hoş bir yolculuk diliyorum.

楽しい旅行でありますように。

Uzayda yolculuk yapabileceğimiz zaman geldi.

宇宙を旅行できる日がやって来た。

Herkes yolculuk için hazır mı?

みんな旅行の用意はできましたか。

Ne keyifli bir yolculuk yaptık!

なんて楽しい旅だったんだろう。

Ben yolculuk ederken zırh giymiyorum.

そこで、旅をするときは、私は鎧をつけることはしません。

O, Paris'e bir yolculuk yaptı.

彼はパリへ旅行した。

O, yolculuk için para biriktirdi.

彼はその旅行のためにお金を貯めた。

Uzun yolculuk onun yarasını ağırlaştırmış.

長旅で彼女の傷は悪化した。

Yolculuk için hazırlıklarını tamamladın mı?

- 旅行の準備はすべて終わりましたか。
- 旅行の準備は全て整いましたか。
- 旅行の準備は万端ですか。
- 旅行の準備は全部終わった?

Yolculuk boyunca iyi vakit geçirdim.

旅行中楽しい思いをした。

Hiç uçakla yolculuk ettin mi?

これまで飛行機に乗ったことはありますか?

Umarım iyi bir yolculuk geçirirsin.

良い旅を!

O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.

彼女は旅行の準備に忙しい。

O bir yolculuk için donanımlıydı.

彼は旅支度を整えていた。

Yolculuk yaklaşık beş saat sürecek.

- 旅はおよそ5時間くらいかかるでしょう。
- 往復5時間くらいの小旅行になります。

Yolculuk yaklaşık 5 saat sürüyor.

旅はおよそ5時間くらいかかるでしょう。

- Gezi nasıldı?
- Nasıl geçti yolculuk?

- 旅行どうだった?
- どうだった、旅行?
- 旅行どうでしたか?
- 旅行どうでした?
- 旅行はどうだった?

Bir gün Mars'a yolculuk yapabileceğiz.

いつか火星へ旅行に行けるようになるでしょう。

Amerika'ya yolculuk birçok hafta sürerdi.

アメリカへの航海はかつて何週間もかかった。

Bir yolculuk için hazırlıklar yapıyor.

彼は旅行の支度をしている。

Yağmur olmasaydı, keyifli bir yolculuk yapardık.

雨が降らなかったら、私たちには楽しい旅行となったでしょうに。

Yolculuk en az bir hafta sürecek.

その旅行は少なくとも1週間はかかるだろう。

O, dünyanın etrafında bir yolculuk yaptı.

彼は世界一周旅行をした。

Aya yolculuk artık bir hayal değil.

月への旅行はもはや夢ではない。

Nasılsın? İyi bir yolculuk yaptın mı?

元気?旅行は良かった?

Yolculuk sırasında üç kez yağmur yağdı.

旅行中に雨が三回降った。

Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.

アメリカへの旅行はとても無理だ。

Kendi ülkesinde yurt dışına yolculuk etti.

彼は自分の国の中を広く旅行した。

Geçen yıl uzun bir yolculuk yaptım.

僕は去年長い旅をした。

Her zaman birisinin frag-kuyruğunda yolculuk yapmayın.

人の尻目ばかり乗るのはよせ。

On iki saatlik yolculuk beni çok yordu.

十二時間の旅行は私をへとへとにした。

100 dolar yolculuk için tüm giderlerini karşılayacaktır.

100ドルあれば旅行の費用としては十分だろう。

Yolculuk sırasında kötü bir soğuk algınlığına yakalandım.

旅行中に私はひどい風邪にかかった。

Onun yolculuk için bol miktarda parası vardı.

彼は旅行するためのたくさんのお金を持っていた。

Uzun yolculuk bizim için çok zahmetli geçti.

長い船旅は私たちにとって試練であった。

Gemiyle yolculuk etmek çok eğlenceli, değil mi?

船で旅行するのはたいへん面白いですね。

Yurt dışında bir yolculuk için para biriktiriyor.

彼は海外旅行のため金を溜めている。

En fazla, yolculuk 1,000 dolara mal olacak.

旅費はせいぜい千ドルだろう。

Mürettebat uzaya yolculuk yapmak için hazırlanmakla meşgul.

乗組員たちは宇宙への航海の準備に忙しい。

Mars'a bir yolculuk edeceğimiz gün yakında gelecek.

私たちが火星に旅行する日がやがてくるだろう。

- Hemen yolculuğa hazırlan.
- Yolculuk için derhal hazırlan.

すぐに旅の支度をしなさい。

Benim hayatımda Mars'a bir yolculuk mümkün olabilir.

私の生きているうちに火星への旅が可能になるかもしれない。

- Yalnız mı geziyorsun?
- Yalnız mı yolculuk ediyorsun?

一人旅をしてるの?

Tom ve Mary, Avrupa'ya bir yolculuk planlıyorlar.

トムとメアリーはヨーロッパ旅行を計画している。

Bu sadece bilim insanlarına özgü bir yolculuk değil,

科学者たちだけでなく

Bu hayatboyu sürecek ama çıkmamız gereken bir yolculuk.

挑戦する必要があります

Güzel karım tüm bu yolculuk boyunca benimle birlikteydi.

私の美しい妻はこの人生の旅に 最初から付き添ってくれています

Onlar balayları için dünya çapında bir yolculuk yaptılar.

新婚旅行には世界一周の船旅をした。

- Seninle seyahat etmek istiyorum.
- Seninle yolculuk etmek istiyorum.

わたしはあなたと、旅行に行きたい。

Kahve içerken İtalya'ya bir yolculuk için planlarımızı görüştük.

私たちはコーヒーを飲みながら、イタリア旅行の計画について話し合った。

Bin millik bir yolculuk bir tek adımla başlar.

千里の道も一歩から。

Yolculuk boyunca John ve ben arabayı sırayla sürdük.

旅行中、ジョンと私は交替で車を運転した。

Tekneyle bir yolculuk arabayla yolculuktan daha uzun sürer.

船での旅行は車でよりも時間がかかる。

İngiltere'den Hindistan'a yapılan yolculuk eskiden 6 ay sürerdi.

イギリスからインドへの航海は以前は6ヶ月かかった。

Bu yaz Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.

アメリカへの旅行は今年の夏はとても無理だ。

O hayatın bir bakıma bir yolculuk gibi olduğunu düşünüyor.

人生はある意味で航海のようなものだと彼は考えている。

Bir doktor olmak yolculuk sırasında bana çok yardımcı oldu.

医師であることが旅行中大いに役に立った。

- Yolculuk ederken utangaç olma.
- Seyahat ederken içine kapanık olmayın.

旅の恥はかきすて。

O yanında bir çalar saati almadan asla yolculuk yapmaz.

彼は旅行するときは必ず目覚まし時計を持っていく。

Bir uzay gemisinde aya yolculuk artık bir rüya değil.

宇宙船による月旅行はもはや夢ではない。

Işık dalgaları uzayda ve farklı türde malzemelerde yolculuk ederler.

光の波は空間や様々な種類の物質の中を通って進む。

Bu, araba ile yolculuk yaparken yararlı olacak bir harita.

これは車で旅行するのに役立つ地図だ。

O filmi izlemek Hindistan'a yolculuk yapmak gibi bir şeydir.

あの映画を見ると何かしらインドへ行ったような気がします。

Uzayı işgâl edeceğimiz ve Ay'a yolculuk yapacağımız gün yakında gelecek.

我々が宇宙を征服し、月旅行をする日も遠くないでしょう。

O, uzun bir yolculuk yapmak için yeterli enerjiye sahip mi?

彼女は長旅に耐えられるか。

Bir yolculuk yapmak için ne param ne de zamanım var.

旅行に行く暇もないし、また金もない。

Bu durumda bu yolculuk... Sona erdi. Anaflaktik şoka girme ihtimaliniz varsa

この冒険はここで終わりだ アナフィラキシーショック の危険があるなら

Bana karşı çok naziktin, ve ben gerçekten hoş bir yolculuk yaptım. Çok teşekkür ederim.

あなたの親切のおかげで快適な旅ができ、とても感謝しています。

Bu yolculuk boyunca harika bir ortak oldunuz ve kararlarınız güvende kalıp panzehri bulmamıza yardımcı oldu.

君はよきパートナーだ 君の決断で 安全に抗毒液を捜し出せる

Ancak yolculuk için gerekli tüm malzemeleri, ekipmanı ve yakıtı taşıyacak kadar büyük bir uzay aracının

しかし、 旅に 必要なすべての物資、設備、燃料を運ぶのに十分な大きさの宇宙船は、宇宙

- Dünya seyahatine çıkmak amacıyla parasını biriktiriyor.
- O, dünyada bir yolculuk yapma niyetiyle parasını tasarruf ediyor.

世界旅行する目的で、彼女はお金を貯めている。

Jane Goodall tarafından, Jane Goodall ve Phillip Berman'ın hazırladığı Reason for Hope: A Spiritual Journey (Sönmeyen Umut: Spiritüel Bir Yolculuk) adlı kitaptan sesli olarak okunmuştur Telif Hakkı © 1999 Soko Publications Ltd. ve Phillip Berman. Hachette Audio'nun izniyle kullanılmıştır. Tüm hakları dünya çapında saklıdır.

原作「森の旅人」ジェーン・グドール、フィリップ・バーマン共著 Copyright © 1999 by Soko Publications Ltd. and Phillip Berman. Used by permission of Hachette Audio. All rights reserved worldwide.