Translation of "Boşa" in Polish

0.009 sec.

Examples of using "Boşa" in a sentence and their polish translations:

Zamanımızı boşa harcamayalım.

Nie traćmy naszego czasu.

Vaktimizi boşa harcıyorsun.

Marnujesz nasz czas.

Cephaneyi boşa harcıyorsun.

Marnujesz amunicję.

Suyu boşa harcıyorsun.

Marnujesz wodę.

- Mühimmatı israf etme.
- Cephaneyi boşa harcama.
- Cephaneyi boşa harcamayın.

Nie marnuj amunicji.

Boşa harcayacak zamanım yok.

Nie mam czasu do stracenia.

Tom'un zamanını boşa harcama.

Nie marnuj czasu Tom'a.

Boşa geçirilecek zamanımız yok.

Nie mamy czasu do stracenia.

McClellan zamanı boşa harcamadı.

McClellan nie tracił czasu.

Bir sürü zaman boşa gitti.

Zmarnowano mnóstwo czasu.

Boşa harcayacak hiç vaktim yok.

Nie mam czasu do stracenia.

Zamanı boşa harcamanı uygun bulmuyorum.

Nie aprobuję twojego marnowania czasu.

Onu okuyarak zamanımı boşa harcamamalıydım.

- Szkoda, że zmarnowałem czas na czytanie tego.
- Nie powinienem był marnować czasu na czytanie tego.

Tom'un boşa harcayacak zamanı yoktu.

Tom nie miał czasu do stracenia.

Yağmur ormanlarında hayat asla boşa harcanmaz.

W dżungli żadne życie się nie marnuje.

Genç olmasına rağmen vaktini boşa harcamaz.

Jest młody, ale nie traci czasu.

- Zamanımı boşa harcama.
- Zamanımı israf etme.

Nie marnuj mojego czasu.

Bu kadar zamanı boşa harcamak istemedim.

Nie chciałem zmarnować tyle czasu.

Boşa geçirecek çok az zamanımız var.

Mamy mało czasu do stracenia.

- Cephaneni boşa harcama.
- Mühimmatını israf etme.

Nie marnuj amunicji.

Mary, Tom'un Latince okuyarak zamanını boşa harcadığını düşündü.

Maria myślała, że studiując łacinę Tomasz na próżno traci czas.

Paramızı ihtiyacımız olmayan şeyler için boşa harcamamıza gerek yok.

Nie należy marnować pieniędzy na rzeczy, których nie potrzebujemy.

- Aylığını çarçur etme.
- Aylığını israf etme.
- Aylığını boşa harcama.

Nie przepuść całego kieszonkowego.

- Ziyan edecek tek kuruşum yok.
- Tek bir yeni boşa harcamayı göze alamam.

Nie mogę sobie pozwolić na zmarnowanie nawet jednego jena.

- Benim zamanımı israf ettiğimi düşünüyor musunuz?
- Sizce ben zamanımı boşa harcıyor muyum?

Uważasz, że tracę czas?