Translation of "Kırıklığına" in Polish

0.010 sec.

Examples of using "Kırıklığına" in a sentence and their polish translations:

Hayal kırıklığına uğramayın.

Nie bądź rozczarowany.

Hayal kırıklığına uğradım.

- Byłem zawiedziony.
- Byłem rozczarowany.

Onda hayal kırıklığına uğradım.

Byłem nią rozczarowany.

Tom'u hayal kırıklığına uğrattın.

Zawiodłeś Toma.

Beni hayal kırıklığına uğrattın.

Zawiodłeś mnie.

Beni hayal kırıklığına uğratma.

Nie zniechęcaj mnie.

Tom'u hayal kırıklığına uğrattım.

Zawiodłem Toma.

O, hayal kırıklığına uğratıcıydı.

To było rozczarowywujące.

Tom hayal kırıklığına uğramış.

Tom jest sfrustrowany.

Hayal kırıklığına uğradın mı?

- Jesteś rozczarowany?
- Jesteście rozczarowani?

Çok hayal kırıklığına uğradım.

Jestem bardzo rozczarowany.

- Çağrılmaması onu hayal kırıklığına uğrattı.
- Davet edilmediği için hayal kırıklığına uğradı.

- Był rozczarowany brakiem zaproszenia.
- Był rozczarowany, że nie został zaproszony.

Yokluğun beni hayal kırıklığına uğrattı.

Byłem zawiedziony Twoją nieobecnością.

Tom seni hayal kırıklığına uğratmayacaktır.

Tom cię nie zawiedzie.

Tom hayal kırıklığına uğramış görünmüyordu.

Tom nie wyglądał na rozczarowanego.

Tom'u hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum.

Nie chcę zawieść Toma.

Tom'u hayal kırıklığına uğratmak istemem.

Nie chcę rozczarować Toma.

Seni asla hayal kırıklığına uğratmayacağım.

Nigdy cię nie zawiodę.

Bu yüzden hayal kırıklığına uğradım.

- Dlatego byłem zawiedziony.
- Dlatego byłem rozczarowany.

Ben öğretmenlerimi hayal kırıklığına uğrattım.

Rozczarowałem swoich nauczycieli.

Onun hayal kırıklığına uğramayacağını umuyorum.

Mam nadzieję, że nie będzie zawiedziona.

Tom'u şimdi hayal kırıklığına uğratma.

Nie zawiedź teraz Toma.

Tom çok hayal kırıklığına uğramıştı.

Tom był bardzo zawiedziony.

O beni hayal kırıklığına uğrattı.

Rozczarowałem się nim.

Tom beni hayal kırıklığına uğrattı.

- Tom mnie rozczarował.
- Tom sprawił mi zawód.

Kolayca hayal kırıklığına uğrar mısın?

Czy łatwo się irytujesz?

Planımızı gerçekleştiremediğimiz için hayal kırıklığına uğradık.

Byliśmy rozczarowani, bo nie mogliśmy wprowadzić w życie naszego planu.

Oyun yüzünden hepimiz hayal kırıklığına uğradık.

Gra rozczarowała nas wszystkich.

O sonuçlar yüzünden hayal kırıklığına uğradım.

Byłem rozczarowany tymi wynikami.

Onun yeni filmi hayal kırıklığına uğratıcıdır.

Jego nowy film rozczarowuje.

Onun yokluğundan dolayı hayal kırıklığına uğradık.

Jesteśmy zawiedzeni jej nieobecnością.

Bu dünyadaki eğitim beni hayal kırıklığına uğratıyor.

Edukacja na tym świecie zawodzi mnie.

Onun davranışı arkadaşlarının çoğunu hayal kırıklığına uğrattı.

Jego zachowanie rozczarowało wielu z jego przyjaciół.

O, sonuçlarla ilgili hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyor.

Wyglądał na rozczarowanego wynikami.

Hem Tom hem Mary hayal kırıklığına uğramış görünüyor.

Tom i Mary oboje wyglądali smutno.

Ben sana Tom'un bizi hayal kırıklığına uğratmayacağını söyledim.

Powiedziałem ci, że Tom nas nie zawiedzie.

Hayır, sana kızgın değilim, sadece hayal kırıklığına uğradım.

Nie, nie gniewam się na ciebie, jestem tylko zawiedziony.

John'a güvenebilirsin. O seni asla hayal kırıklığına uğratmayacak.

Możesz ufać Johnowi. On Cie nigdy nie zawiedzie.

Sadece sizi hayal kırıklığına uğratmayacağımı size bildirmek istedim.

Chciałbym ci tylko powiedzieć, że cię nie zawiodę.

Linda o kadar hayal kırıklığına uğradı ki gözyaşlarına boğuldu.

Linda była tak zawiedziona, że wybuchnęła płaczem.

- Seni yüzüstü bırakmayacağım.
- Yüzünü kara çıkarmayacağım.
- Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım.

Nie zawiodę cię.

Korkarım ki seni hayal kırıklığına uğratmak zorunda kalacağım. Canım bu tartışmaya katılmak istemiyor

Niestety, muszę pana rozczarować. nie mam ochoty brać udziału w tej dyskusji.

O bana yardım etmeye söz verdi ama son dakikada beni hayal kırıklığına uğrattı.

Obiecał mi pomóc, ale w ostatniej chwili mnie zawiódł.