Translation of "Sağ" in Polish

0.013 sec.

Examples of using "Sağ" in a sentence and their polish translations:

Sağ ol, Pepe. Sağ ol!

Dziękuję, Pepe. Dziękuję.

- Onun sağ gözü kördür.
- Sağ gözü kördür.

Jest ślepa na prawe oko.

Sağ ol, hayatım.

Dziękuję, kochanie.

Sağ omzum acıyor.

Boli mnie prawe ramię.

Sağ tarafınıza yatın.

Połóż się na swojej prawej stronie.

Sağ mı, sol mu?

W prawo czy w lewo?

Benim sağ elim uyuşmuş.

Moja prawa ręka jest zdrętwiała.

Mary sağ duyudan yoksundur.

Mary brakuje zdrowego rozsądku.

Tom sağ tarafımda oturuyor.

Tom siedzi tuż obok mnie.

Tom sağ kolunu kırdı.

Tom złamał prawe ramię.

- Çok teşekkür ederim!
- Çok teşekkürler!
- Çok sağ ol!
- Çok sağ olun!

Dziękuję bardzo!

Kıyıdan dolaşmak istiyorsanız "Sağ"a.

Jeśli chcesz pójść wybrzeżem, kliknij „w prawo”.

Üst sağ yirmilik dişim ağrıyor.

Boli mnie górny prawy ząb mądrości.

Bu sabah sağ salim geldim.

Dotarłem cały i zdrowy dziś rano.

Deneyim sana sağ duyuyu öğretecektir.

Doświadczenie nauczy cię zdrowego rozsądku.

Madeni keşfetmek istiyorsanız "Sağ"a tıklayın.

Jeśli chcesz przeszukać kopalnię, kliknij „w prawo”.

Rahatladım, o, eve sağ salim geldi.

- Ku mojej uldze wrócił do domu w cały i zdrowy.
- Ku mojej uldze wróciła bezpiecznie do domu.

- Ben sağlakım.
- Ben sağ elimi kullanırım.

Jestem praworęczny.

Tom'un sağ bacağında bir çürük vardı.

Tom ma siniaka na prawej nodze.

- Çok teşekkür ederim!
- Çok teşekkürler!
- Çok teşekkür ederim.
- Çok sağ ol!
- Çok sağ olun!

Dziękuję bardzo!

Sağ kalmak için, yaşamak için mücadele ediyoruz.

By przetrwać, musimy walczyć.

Toplaşarak, dondurucu soğuklardan sağ çıkacak ısıyı koruyabiliyorlar.

a ciasne skupisko pozwala przetrwać mrozy.

Tom ayrıca sağ ayağındaki ayak başparmağını kırdı.

Tom również złamał duży palec prawej stopy.

İngiliz ve Japon arabalarında direksiyon sağ taraftadır.

Angielskie i japońskie samochody mają kierownicę po prawej stronie.

Tom'un sağ kolunda bir kartal dövmesi vardı.

Tom miał wytatuowanego orła na prawym ramieniu.

- Çok teşekkür ederim!
- Çok teşekkür ederiz!
- Çok teşekkürler!
- Çok teşekkür ederim.
- Çok sağ ol!
- Çok sağ olun!

Bardzo dziękuję!

Aşağı inmek istiyorsanız "Sağ" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Jeśli wolisz zjechać po linie, naciśnij „w prawo”, a potem „OK”.

Aşağı inmek istiyorsanız "Sağ" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Jeśli wolisz zjechać po linie, naciśnij „w prawo”, a potem „OK”.

Dinamik hayatta kalmayı denemek istiyorsanız "Sağ"a tıklayın.

Jeśli wybierasz przetrwanie dynamiczne, stuknij „w prawo".

Bahara sağ çıkarlarsa tek başlarına yaşamaya hazır olacaklar.

Jeśli dotrwają do wiosny, będą gotowe do samodzielnej wędrówki.

Madeni aramak istiyorsanız "Sağ" ve "Tamam" tuşlarına basın.

Jeśli chcesz przeszukać kopalnię, naciśnij „w prawo”, a potem „OK”.

- Benim sağ kolum ol.
- En güvenilir adamım ol.

Bądź moją prawą ręką.

Eğer şansımı timsahla denemem gerektiğini düşünüyorsanız "Sağ"a tıklayın.

Jeśli chcesz, żebym zmierzył się z krokodylem, kliknij „w prawo”.

Ters takla için "Sağ"a ve "Tamam"a basın.

Dla salta w tył naciśnij „w prawo”, a potem „OK”.

Kıyıdan gitmek isterseniz "Sağ"a ve "Tamam" tuşlarına basın.

Jeśli chcesz pójść wybrzeżem, naciśnij „w prawo”, a potem „OK”.

Kıyıdan dolaşmak istiyorsanız "Sağ"a ve "Tamam" tuşlarına basın.

Jeśli chcesz pójść wybrzeżem, naciśnij „w prawo”, a potem „OK”.

-Maidan gibi. -O grupların arkasında kim vardı? Sağ kanat.

- Jak Majdan. - Kto za nimi stał? Prawica.

Bir uçakta uçup paraşütle atlamak istiyorsanız "Sağ"a tıklayın.

Jeśli chcesz polecieć samolotem i skoczyć, kliknij „w prawo”.

Bir uçakta uçup paraşütle atlamak istiyorsanız "Sağ"a basın.

Jeśli chcesz polecieć samolotem i skoczyć, stuknij „w prawo”.

Tom'un, sağ ayağında küçük bir dövme olduğunu fark ettim.

Zauważyłem, że Tom ma na prawej stopie mały tatuaż.

Yamaç paraşütü yapmak istiyorsanız "Sağ"a ve "Tamam" tuşlarına basın.

Jeśli wybierasz paralotnię, naciśnij „w prawo”, a potem „OK”.

Geceden sağ çıkmanın en iyi yolu en ince dala tünemek.

Siedzenie na najcieńszej gałęzi to najlepsza szansa na przetrwanie nocy.

Altı ay önce sağ gözümdeki katarakt için bir ameliyat geçirdim.

Sześć miesięcy temu miałem operację zaćmy w prawym oku.

Dinamik hayatta kalmayı denemek istiyorsanız "Sağ"a ve "Tamam"a basın.

Jeśli wybierasz przetrwanie dynamiczne, naciśnij „w prawo", a potem „OK”.

Bugün ise sağ kalan altı türü var ve iki gruba ayrılıyorlar.

Do dziś przetrwało sześć gatunków, które dzielimy na dwie grupy.

Donuk geceden sağ çıkan tüm hayvanlar için müjdeli bir değişimdir bu.

Dla wszystkich zwierząt, które przetrwały mroźne noce, to mile widziana zmiana.

Ama şimdilik... ...bu aile, Dünya'daki en uzun geceden sağ çıkmayı başardı.

Ale dziś rodzina przetrwała najdłuższą noc na Ziemi.

Geceden sağ çıkabilmek için en ufakları bile bu yolu kat etmeli.

Nawet najmniejsi muszą pokonać tę podróż, jeśli mają przetrwać noc.

- Sadece iki kişi depremi atlattı.
- Depremden yalnızca iki kişi sağ kurtuldu.

- Tylko dwie osoby przetrwały trzęsienie ziemi.
- Tylko dwoje ludzi przeżyło trzęsienie ziemi.

Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için "Sağ"a tıklayın.

Jeśli wybierasz trawers Pałkiewicza, kliknij „w lewo”. Jeśli chcesz zjechać po linie, kliknij „w prawo”.

Parsın ağzı... Belki iki buçuk santimden daha yakındı, sağ kulağımın hemen yanındaydı

Paszcza lamparta była tuż przy moim prawym uchu.

Vahayı keşfetmek istiyorsanız "Sol"a dokunun. Madeni keşfetmek istiyorsanız "Sağ"a dokunun.

Jeśli chcesz zbadać oazę, stuknij „w lewo”. Jeśli chcesz przeszukać kopalnię, stuknij „w prawo”.

- "Teşekkürler." "Bir şey değil."
- “Teşekkür ederim.” — “Rica ederim.”
- "Sağ ol." "Ne demek."

"Dziękuję." "Proszę."

- Tüm rehineler zarar verilmeden serbest bırakıldı.
- Tüm rehineler sağ salim serbest bırakıldı.

Zakładników uwolniono całych i zdrowych.

Halatla karşıya geçmek için "Sol"a, aşağı inmek için de "Sağ"a tıklayın.

Jeśli wybierasz trawers Pałkiewicza, stuknij „w lewo”. Jeśli chcesz zjechać po linie, stuknij „w prawo”.

Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA

I każde stworzenie na Ziemi musi znaleźć sposób na przetrwanie nocy. MIĘDZY ZMIERZCHEM A ŚWITEM

Tom'un sağ kulağının sol kulağından çok daha büyük olduğunu hiç fark ettiniz mi?

Zauważyłeś kiedyś, że Toma prawe ucho jest sporo większe od lewego?

Onların hayatını da. Bu çetin kış gecelerinden sağ çıkmanın tek yolu sıkı sıkıya sarılmak.

Pozostałych też. Surowe zimowe noce można przetrwać tylko, trzymając się razem.