Translation of "Mantıklı" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Mantıklı" in a sentence and their portuguese translations:

Mantıklı.

- Isso tem sentido.
- Isso faz sentido.
- Faz sentido.

Tom mantıklı.

Tom é racional.

Bu mantıklı.

- Isso faz sentido.
- Faz sentido.

Söylediği mantıklı değil.

O que ele diz não faz qualquer sentido.

O şimdi mantıklı.

Agora faz sentido.

Her şey mantıklı.

Tudo é lógico.

Şimdi mantıklı ol.

Agora seja sensato.

Tom mantıklı ol.

Tom, seja razoável.

Bu mantıklı olur.

Isso seria lógico.

O mantıklı görünüyor.

Isso parece sensato.

Sen mantıklı davranmıyorsun.

Você não está sendo racional.

Sizin hipotez mantıklı.

A tua hipótese é plausível.

Bu mantıklı değil.

- Isto não faz sentido.
- Isso não faz sentido.

Bu mantıklı mı?

Isto faz sentido?

Düşünüldüğünde mantıklı geliyor fakat

Faz sentido quando você pensa sobre isso, mas

İnsan mantıklı bir varlıktır.

O homem é um ser racional.

Mantıklı bir seçim yaptın.

- Fizeste uma escolha sábia.
- Você fez uma escolha inteligente.

Bu fikir mantıklı değil.

Esta ideia não é racional.

Bu sadece mantıklı değil.

- Simplesmente não faz sentido nenhum.
- Isso simplesmente não faz sentido.

Bunlardan hiçbiri mantıklı değil.

Nada disso faz sentido.

Onun mantıklı olduğunu düşünüyorum.

- Acho que faz sentido.
- Eu acho que isso faz sentido.
- Acho que tem sentido.

Hiçbir şey mantıklı değil.

Nada faz sentido.

Bunun mantıklı olduğunu düşünüyorum.

Eu acho que é razoável.

Bu cümle mantıklı mıdır?

Esta frase faz sentido?

Tom'un söylediği mantıklı mıdır?

- Faz sentido o que Tom disse?
- Faz sentido o que disse Tom?
- O que Tom disse faz sentido?

Bu çok mantıklı geliyor.

Isto faz muito sentido.

Mantıklı mı diye soracak olusanız

Se você me perguntar se faz sentido

Yani bana çok mantıklı gelmedi

Portanto, não fazia sentido para mim

Atılacak en mantıklı adım bu.

É o próximo passo lógico.

Onun açıklaması hiç mantıklı değil.

Sua explicação não tem nenhum sentido.

Tüm gerçek şeyler mantıklı değil.

Nem todas as coisas reais são lógicas.

Bunun mantıklı olup olmadığına bakalım.

Vamos ver se isso faz sentido.

Bu sana mantıklı geliyor mu?

Isso faz algum sentido para você?

Kaçırma senaryosu hiç mantıklı değildi.

A hipótese de sequestro não fazia sentido.

Söylediklerin bana hiç mantıklı gelmiyor.

O que você está dizendo não faz nenhum sentido para mim.

Daha mantıklı olması için ikna edildi.

Ele foi persuadido a ser mais sensível.

Onun söylediği bana göre mantıklı değil.

O que ele disse não faz sentido para mim.

Mantıklı bir kişi seninle öyle konuşmazdı.

Uma pessoa sensata não teria falado com você dessa maneira.

Onu şimdi yapmak hiç mantıklı değil.

Não tem nenhum sentido fazer isso agora.

Dana'nın bu tarafa gelmesi çok mantıklı olurdu.

Seria lógico que a Dana viesse por aqui.

Tom Mary'nin yazdığı şeyin mantıklı olmadığını düşündü.

Tom achou que o que Mary escreveu não fazia nenhum sentido.

Böyle tehlikeli bir yere gitmeyecek kadar mantıklı olmalısın.

Você deveria saber que não se deve ir a um lugar tão perigoso.

Tom mantıklı olan sadece bir seçeneğin olduğunu biliyor.

Tom sabe que há apenas um escolha que faz algum sentido.

O, o kadar sarhoştu ki onun açıklaması mantıklı gelmedi.

Ele estava tão bêbado que sua explicação não fazia sentido.

Bu yüzden suyun üstünde bir yer bulmak daha mantıklı olur.

Temos de tentar sair da água e ficar num ponto alto.

Mantıklı bir adam tarafından söylenilen bir yalan bir yalan kalır.

Uma mentira dita por um homem sensato continua a ser uma mentira.

Tom eski halat köprüyü geçmeye çalışmanın mantıklı olmayacağına karar verdi.

Tom decidiu que não seria sensato tentar atravessar a velha ponte de cordas.

- Şimdi her şey bir anlam ifade ediyor.
- Şimdi her şey mantıklı geliyor.

- Tudo faz sentido agora.
- Tudo agora faz sentido.

- Bu, anlam ifade eder gibi görünmüyor.
- Bu anlamlı gibi görünmüyor.
- Bu mantıklı gözükmüyor.

Isso não parece fazer sentido.

- Bir bayana yaşının sorulmayacağını bilecek kadar akıllı olmalısın.
- Bir bayana yaşını sormayacak kadar mantıklı olmalısın.

Você deveria saber que não se pergunta a idade de uma dama.

- Türkçe çok kurallı ve mantığa uygun bir dil.
- Türkçe çok düzenli ve mantıklı bir dildir.

O Turco é uma língua muito regular e lógica.