Translation of "Başı" in Spanish

0.011 sec.

Examples of using "Başı" in a sentence and their spanish translations:

- Başı ağrıyordu.
- Onun başı ağrıyordu.

- Le duele la cabeza.
- Él tenía dolor de cabeza.

- Onun başı ağrıyor.
- Başı ağrıyor.

Le duele la cabeza.

Başı ağrıyordu.

Le dolía la cabeza.

Uykusuzluktan başı ağrıyordu.

Ella tenía un dolor de cabeza por la falta de sueño.

Mary'nin başı ağrıyor.

- María tiene dolor de cabeza.
- A María le duele la cabeza.

Onun başı ağrıyordu.

Él tenía dolor de cabeza.

Carol'ın başı ağrıyor.

- A Carol le duele la cabeza.
- Carol tiene dolor de cabeza.

Tom'un başı ağrıyor.

A Tom le duele la cabeza.

Leyla'nın başı kanıyordu.

Laila sangraba por la cabeza.

Başı açık yada başı kapalı diyerek yaftalanıyor birde

Está etiquetado diciendo que la cabeza está abierta o la cabeza está cerrada.

Şimdi onun başı belada.

Él está ahora metido en un lío.

Başı beladaki arkadaşını bırakamadı.

Él no pudo abandonar a su amigo en dificultades.

Sanırım Tom'un başı belada.

Creo que Tom tiene problemas.

Sami'nin başı dertte idi.

Sami estaba en apuros.

Tom'un sık sık başı ağrır.

Tom a menudo tiene dolores de cabeza.

Tom'un mali olarak başı dertteydi.

Tom tenía dificultades financieras.

Yine Tom'un başı dertte mi?

¿Tom está en problemas otra vez?

Tom'un başı beladaysa Mary bilir.

Si Tom estuviera en problemas, Mary lo sabría.

- Onun sorunları var.
- Başı belada.

Él está en problemas.

O, başı ağrıyor gibi görünüyor.

Parece que ella tiene dolor de cabeza.

Tom sözleşmesini başı ile onayladı.

Tom asintió con la cabeza su acuerdo.

Mary'nin fazla kilolarla başı dertte.

María tiene problemas de sobrepeso.

Dev çarpışma teorisinin başı hala dertteydi

La teoría del gran impacto aún no era satisfactoria,

Başı fesli bir sürü insanlar var

Hay mucha gente con fez

Başı dertte iken benden yardım istedi.

Ella me pidió ayuda cuando tenía problemas.

Bana saat başı on dolar ödenir.

Me pagan 10 dólares la hora.

Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.

La cabeza es la parte más peligrosa.

Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısımdır.

La cabeza es la parte más peligrosa.

Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.

La cabeza es la parte más peligrosa.

Nancy caddenin karşısından beni başı ile selamladı.

Nancy me saludó con una inclinación desde el otro lado de la calle.

Tom başı dertte olduğunu kendi bile bilmiyor.

Tom ni siquiera sabe que está en problemas.

Başı dertte bir arkadaşa yardım etmem gerekiyor.

Necesito ayudar a un amigo en problemas.

Bu yeni şarkı büyük bir liste başı.

Está haciendo furor esta nueva canción.

Başı belade olsa bile, Mac daime iyimserdir.

Incluso si tiene problemas, Mac siempre mantiene el optimismo.

Ve sendikanın tek işi başı belada olan memurun

el único trabajo de los sindicatos es asegurarse de que ese agente,

Geri kalan kişinin ise başı beladan hiç kurtulmadı

El resto de la persona nunca salió de problemas.

Tom'un başı dertteydi ve biz onu yüzüstü bıraktık.

Tom estaba en apuros y le decepcionamos.

Tom'un hiç yasa ile başı dertte oldu mu?

¿Alguna vez Tom ha tenido problemas con la ley?

- Onun büyük bir sorunu var.
- Onun başı belada.

Él está metido en un gran lío.

Hükümdarın başı, tüm İngiliz madeni paralarının önünde görünür.

En la cara de las monedas de Gran Betraña aparece el rey.

Ve bizim bu konu üzerine olacak çalışmalarımızın yalnızca başı.

y esto es solo el principio de la historia de nuestra investigación en este ámbito.

Bu çocukların her zaman ebeveynleri ile başı derde girer.

Esos niños siempre se meten en problemas con sus padres.

Ben onun başı vurulmuş vücudunu bir kalkan olarak kullandım.

Usé su cuerpo decapitado como escudo.

Tom bunu kabul etmeyecek ama onun başı büyük dertte.

Tom no va a admitirlo, pero él está en grandes problemas.

Herkesin başı dertte olduğunda yardımını isteyecek birine ihtiyacı var.

Todos necesitan a alguien a quién acudir cuando están en problemas.

Antoine Lavoisier Fransız devrimi sırasında başı kesilerek idam edildi.

Antoine Lavoisier fue decapitado durante la Revolución Francesa.

üç temel kavramı bilmemiz gerekiyor. Hepsinin de başı "Beşliler Tekeri".

tres concepros basicos que comienzan por: El circulo de quintas

O her zaman başı dertte olan insanlara yardım etmeye hazırdı.

Él siempre estaba listo para ayudar a las personas en problemas.

...ve onunla başını yakalarız. Unutmayın, başı her zaman tehlikeli olan kısmıdır.

Y le sujetaremos la cabeza. La cabeza es la parte más peligrosa.

Tom, sanırım Mary'ye yardım etmemiz gerekiyor. Onun başı dertte gibi görünüyor.

Tom, creo que tenemos que ayudar a Mary. Parece que está en problemas.

- Her şeyin bir başlangıncı ve bitişi vardır.
- Her şeyin bir başı ve sonu vardır.

Todo tiene un principio y un final.

- Ne zaman başı belada olsa onun yanında oldu.
- Her zor durumda olduğunda o yanında oldu.

- Ella estuvo a su lado siempre que él tuvo problemas.
- Ella siempre le apoyó cuando tuvo problemas.

- Kirli çocuğun kılık değiştirmiş bir prens olduğu ortaya çıktı.
- Üstü başı kirli çocuğun kılık değiştirmiş bir prens olduğu ortaya çıktı.

El niño sucio resultó ser un príncipe en disfraz.