Translation of "Bakınca" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Bakınca" in a sentence and their spanish translations:

Bugün çevremize bakınca

si miramos a nuestro alrededor hoy en día

Geçmişe bakınca keşke diyorum,

En retrospectiva,

Pencereden dışarı bakınca ne görüyorsunuz?

¿Qué vemos cuando miramos por la ventana?

Buradan bakınca çok iyi görünmeyebilir

No parece la gran cosa desde aquí abajo,

Gökyüzünden bakınca ada çok güzeldi.

Vista desde el cielo, la isla era preciosa.

Dışarıdan bakınca nefes alma sırasında şişen,

Desde fuera, parecen una gran bolsa hinchable

Aydan bakınca dünya bir topa benzer.

Vista desde la Luna, la Tierra parece una pelota.

- Uzaktan bakınca bu dağ Fuji dağı gibi görünüyor.
- Uzaktan bakınca bu dağ Fuji dağına benziyor.

Viendo a una distancia, esta montaña se parece al Monte Fuji.

''Emily'nin evreni'' dediğim zihniyetten bakınca durum şöyle.

desde mi mentalidad a la que llamo "universo de Emily".

Evler ve arabalar gökyüzünden bakınca küçücük görünüyorlardı.

Las casas y los coches se veían pequeños desde el cielo.

Odaya bakınca, ben orada hiç kimseyi bulmadım.

Miré en el cuarto, y no vi a nadie.

Yüzüne bakınca benden bir şeyler gizlediğini anladım.

- Cuando le miré a la cara me percaté de que me estaba escondiendo algo.
- Cuando le miré a la cara me di cuenta de que me estaba escondiendo algo.

Bu ikisine bakınca aynı şeyi daha önce yaşamadınız.

Dadas esas dos cosas, nunca hemos estado aquí antes.

Objektif olarak bakınca, onun görüşleri rasyonalizmden epey uzak.

Desde un punto de vista objetivo, su argumentación se alejaba de lo racional.

- Suratına bakınca kaybolduğu anlaşılıyor.
- Yüzünden kaybolduğu belli oluyor.

Su cara dice que perdió.

- Gökyüzünden bakınca ada çok güzeldi.
- Gökyüzünden bakıldığında ada çok güzeldi.

Vista desde el cielo, la isla era preciosa.