Translation of "Karıştı" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Karıştı" in a sentence and their spanish translations:

Kafam karıştı.

Me siento confundido.

Mary konuşmamıza karıştı.

Mary interrumpió nuestra conversación.

Tom'un kafası karıştı.

Tom estaba confundido.

Gerçekten kafam karıştı.

Estoy realmente confuso.

Biraz kafam karıştı.

Estoy un poco confundido.

Şimdi kafam karıştı.

Ahora estoy confundido.

Kafam biraz karıştı.

Estoy intrigada.

Benim kafam karıştı.

- Estoy confundido.
- Estoy confundida.

Kafam tamamen karıştı.

Estoy totalmente confundida.

Önce kafam karıştı.

Al principio estaba confundida.

Başta kafam karıştı

Al principio solo estaba confundido.

Amerika'da işler hayli karıştı

Las cosas son muy complicadas en los Estados Unidos.

Bir trafik kazasına karıştı.

Él tuvo un accidente de tráfico.

Tom bir kazaya karıştı.

Tom estuvo en un accidente.

Onların kafaları çok karıştı.

Estaban muy confundidos.

Benim de kafam karıştı!

¡Estoy hecho un lío!

Benim tamamen kafam karıştı.

Estoy completamente confundida.

Ölü adam bir kavgaya karıştı.

La víctima se vio involucrada en una pelea.

Tom Mary'nin sorusuyla kafası karıştı.

Tom estaba confundido con la pregunta Mary.

- Amcam trafik kazasına karıştı.
- Dayım trafik kazasına karıştı.
- Amcam trafik kazası geçirdi.

Mi tío estaba involucrado en el accidente vial.

O ülke, ulusumuzun iç işlerine karıştı.

Aquel país intervino en los asuntos internos de nuestra nación.

- Tom'un kafası karıştı.
- Tom'un kafası karışık.

Tomás está confundido.

Kafam karıştı. Ben şimdi ne yapıyorum?

- Estoy confuso. ¿Qué hago ahora?
- Estoy confusa. ¿Ahora qué hago?

Şimdi benim inanç konusunda gerçekten kafam karıştı.

Ahora sí que estoy dudando de mi religión.

Kafam karıştı, şüphelerimi nereye yönlendireceğimi bilmediğimi itiraf etmeliyim.

En mi confusión debo confesar que no sé hacia dónde debería dirigir mi sospecha.

- Dick, bir trafik kazası geçirdi.
- Dick bir trafik kazasına karıştı.

Dick estuvo involucrado en un accidente de tráfico.

Bir keresinde kadın bir gazeteciye şişman domuz dediği için ortalık karıştı

Una vez se confundió porque una periodista llamó a un cerdo gordo