Translation of "Kate" in Spanish

Otur, Kate.

Siéntate, Kate.

Kate toplantıya katılmadı.

- Kate no asistió a la reunión.
- Kate faltó a la reunión.

Kate şaşırtıcı görünüyor.

Kate se ve alucinante.

Kate soğuk almış.

Kate está resfriada.

Kate çok çekici.

Kate es muy encantadora.

- Jean ve Kate ikizler.
- Jean and Kate ikizler.

Jean y Kate son gemelas.

Kate ödevini mutfakta yaptı.

Kate hizo su tarea en la cocina.

Kate bir köpek besliyor.

Kate tiene un perro.

Emily ve Kate arkadaştır.

Emily y Kate son amigas.

Kate güçlükle Çince konuşuyor.

Kate casi no habla chino.

Kate henüz varmadı mı?

¿Kate todavía no ha llegado?

Kate otobüsle eve geldi.

Kate se vino a la casa en bus.

Kate kaybettiği saati buldu.

Kate encontró el reloj que había perdido.

Kate, gözleri açık yatıyordu.

Kate estaba tumbada con los ojos abiertos.

Jean ve Kate ikizdirler.

Jean y Kate son gemelas.

- Kate Anne kadar uzun değil.
- Kate Anne kadar uzun değildir.

Kate no es tan alta como Anne.

Brian Kate ile okula gitti.

Brian se fue al colegio con Kate.

Kate parmak ucunda yürümeyi deniyor.

- Kate trata de andar de puntillas.
- Kate trata de andar en puntas de pie.

Steve Kate ile okula gider.

Steve va a la escuela con Kate.

Kate nasıl pasta yapacağını bilir.

Kate sabe cómo hacer un pastel.

Kate babamın restoranına doğru koştu.

Kate corrió hacia el restaurante de mi padre.

Kate arkadaşlarını görmek için partiye gitti.

Kate fue a la fiesta a juntarse con sus amigos.

Kate kraliyet ailesinin tam üyesi oldu.

Kate se ha convertido en un miembro de pleno derecho de la familia real.

Kate ona kadar ödevini bitirmek istiyor.

Kate quiere terminar su tarea para las diez.

Kate neredeyse doğum gününü hiç kutlamaz.

Kate casi nunca celebra su cumpleaños.

Brian Kate için bir ruj satın aldı.

Brian ha comprado un pintalabios para Kate.

Kate isimli bir kız seni görmeye geldi.

Una muchacha llamada Kate vino a verte.

Kate arkadaşını görmek için bir partiye gitti.

Kate fue a una fiesta para ver a su amigo.

Brian, Kate için bir ruj satın aldı.

Brian compró un pintalabios para Kate.

Kate, her gün bir sürü süt içer.

- Todos los días, Kate bebe mucha leche.
- Kate bebe diariamente un montón de leche.

Kate adında bir kız seni görmeye geldi.

Una muchacha llamada Kate vino a verte.

Kate kaba şekilde gitmesini isteyerek onun kalbini kırdı.

Kate le rompió el corazón al pedirle de forma grosera que se marchase.

Kate bir şemsiye ile okula gitti fakat Brian gitmedi.

Kate fue a la escuela con un paraguas, pero Brian no.

Kate bizim sınıfta herhangi bir diğer öğrenciden daha akıllı.

Kate es más lista que cualquier otro estudiante de nuestra clase.

Kate bizim sınıftaki herhangi bir diğer öğrenciden daha akıllı.

Kate es más inteligente que cualquier otro estudiante en nuestra clase.

Kate genellikle TV ekranında çıkan yeni bir şarkıcı için çıldırıyor.

Kate está loca por un nuevo cantante que aparece a menudo en la televisión.

Kate her zaman nişanlısından aldığı büyük elmas yüzükle hava atar.

Kate siempre presume del gran anillo de diamantes que le dio su prometido.

Kate Chris'e baktı ve sonra onu görmezden geldi, bu onu perişan etti.

Kate miró a Chris y le ignoró, haciéndole sentir miserable.

Kate sınıf arkadaşları arasında popüler değil çünkü o her zaman kendi istediğini yapmaya çalışıyor.

Kate no es muy popular entre sus compañeros de clase porque ella siempre trata de salirse con la suya.