Translation of "Komşu" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Komşu" in a sentence and their spanish translations:

Onlar komşu.

Ellos son vecinos.

Komşu olacağız.

Vamos a ser vecinos.

- Komşu hiçbir şey görmemiş.
- Komşu hiçbir şey görmedi.

El vecino no vio nada.

Ev alma, komşu al.

No tengas una casa, ten un vecino.

Tom, iyi bir komşu.

Tom es un buen vecino.

Komşu komşunun külüne muhtaçtır.

El vecino necesita las cenizas del vecino.

Kanada, ABD'ye komşu bir ülkedir.

Canadá es un país limítrofe de los Estados Unidos.

Onların komşu ülkelerle iyi ilişkileri var.

Tienen buenas relaciones con los países vecinos.

Komşu ülke için bilgi sızıntılarıyla yüklüdür,polis.

La policía lo denunció por filtrar información hacia un país vecino.

O ve komşu mahkumlarının kağıttan masa oyunları yaptıklarını

él y sus prisioneros vecinos hacen juegos de mesa con papel

Şu an için, o bir komşu otelde kalıyor.

Por ahora él se hospeda en un hotel cercano.

Yakın bir komşu, uzak bir akrabadan daha iyidir.

Es mejor un vecino cerca que un pariente lejos.