Translation of "Niyetim" in Spanish

0.015 sec.

Examples of using "Niyetim" in a sentence and their spanish translations:

Islanmaya niyetim yok.

No tengo intención de mojarme.

Niyetim o değildi.

No era mi intención.

Niyetim bu değildi.

Esa no era mi intención.

Ona sormaya niyetim yok.

No tengo intención de preguntarle.

İşlerine karışmaya niyetim yok.

No tengo ninguna intención de meter la nariz en tus asuntos.

Benim değişmeye niyetim yok.

No tengo intención de cambiar.

Benim niyetim o değildi.

No era mi intención.

- Benim özür dilemek gibi niyetim yok.
- Benim özür dilemeye niyetim yok.

No tengo intención de disculparme.

Niyetim sana zarar vermek değildi.

No era mi intención hacerte daño.

On dolar ödemeye niyetim yok.

Yo no pienso pagar diez dólares.

- O benim amacım.
- Niyetim bu.

Esa es mi intención.

Benim niyetim asla seni incitmek değildi.

Nunca fue mi intención lastimarte.

Buraya tekrar geri gelmeye niyetim yok.

No tengo intención de volver jamás aquí.

- Niyetim bu değildi.
- Kastım bu değildi.

No era mi intención.

- Onu yapmaya niyetim yok.
- Onu yapmayı amaçlamıyorum.

No trato de hacerlo.

Benim gitmemi istemiyor fakat benim niyetim var.

Él no quiere que yo vaya, pero pienso ir.

Ne olursa olsun seni rahatsız etmeye niyetim yok.

No tengo ninguna intención de estorbarte.

Hapishaneden çıktığımda başka bir suç işlemeye niyetim yoktu.

Cuando salí de la cárcel, no tenía intención de volver a cometer otro crimen.

- Benim evlenmeye hiç niyetim yok.
- Ben evlenme niyetinde değilim.

No tengo intención de casarme.

Yarın Tom'a telefon etmeye ve ondan yardım istemeye niyetim var.

Mañana planeo llamar a Tom y pedirle que ayude.

Benim başından beri büyük bir şehirde yaşamaya hiç niyetim yoktu.

- Desde un principio yo no tenía la intención de vivir en una gran ciudad.
- Desde un principio no tuve la intención de vivir en una gran ciudad.

- Burada niyetim körü körüne inatçılık yapmak değil ama nihayetinde ısrarcıyım.
- Buradaki ısrarcı tavrımın kuru inatçılık olarak değerlendirilmemesi gerekir.

No es que sea cabezota, es que soy insistente.