Translation of "Olmayacağım" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Olmayacağım" in a sentence and their spanish translations:

Sessiz olmayacağım.

- No estaré callado.
- No voy a estar tranquilo.

Yarın burada olmayacağım.

Mañana no estaré aquí.

Yarın meşgul olmayacağım.

Mañana no tendré mucho que hacer.

Ben hazır olmayacağım.

No estaré listo.

Haftalarca hazır olmayacağım.

No estaré listo durante semanas.

Yarın boş olmayacağım.

No estaré libre mañana.

Akşamleyin evde olmayacağım.

No voy a estar en la casa por la tarde.

Onunla. Yarın burada olmayacağım.

Yo mañana no estoy.

Öğleden sonra evde olmayacağım.

No voy a estar en la casa por la tarde.

Asla seninle arkadaş olmayacağım.

Yo nunca seré tu amigo.

Bu sefer başarısız olmayacağım.

- Esta vez no fallaré.
- Esta vez no fracasaré.

Ben sana yardımcı olmayacağım.

- No te voy a ayudar.
- No te ayudaré.

Uzun süre burada olmayacağım.

No estaré aquí mucho tiempo.

Gelecek Pazar evde olmayacağım.

No estaré en casa el domingo que viene.

Asla tekrar mutlu olmayacağım.

Nunca volveré a ser feliz.

Üzgünüm ama hazır olmayacağım.

Lo siento pero no estaré disponible.

Bir daha asla âşık olmayacağım.

Jamás volveré a enamorarme.

Sen uyanırken artık burada olmayacağım.

Cuando te despiertes, no estaré más aquí.

Bir hafta boyunca evde olmayacağım.

No estaré por casa durante una semana.

Benim eylemlerim için sorumlu olmayacağım.

No seré responsable por mis acciones.

Senin için her zaman orada olmayacağım.

No siempre voy a estar ahí para ti.

- Yarın mevcut olmayacağım.
- Yarın devamsız olacağım.

Estaré ausente mañana.

Öteki hafta işe gitmek zorunda olmayacağım.

La semana que viene no tendré que ir a trabajar.

Ona güveniyorum, uzun vadede, kaybeden ben olmayacağım.

Confío en que, a la larga, no seré un perdedor.

- Eğer yarın yağmur yağarsa gitmeyeceğim.
- Yarın yağmur yağarsa gidiyor olmayacağım.

Si llueve mañana, no voy a ir.