Translation of "Telefonla" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Telefonla" in a sentence and their spanish translations:

Telefonla konuşuyor.

Él está hablando por teléfono.

Lyusya'ya telefonla ulaşılamıyor.

Lyusya no puede ser localizada por teléfono.

Telefonla bana bildirin.

Avísame por teléfono.

Hani telefonla mı oynuyor?

¿Está jugando por teléfono?

Mesajı bana telefonla gönderdi.

Él me dio el mensaje por teléfono.

Ben onu telefonla aradım.

- Lo llamé al teléfono.
- Lo llamé por teléfono.

- Telefonda konuşuyor.
- Telefonla konuşuyor.

Está hablando por teléfono.

Telefonla işin bitti mi?

¿Ha terminado con el teléfono?

O, onu telefonla aradı.

Le llamó por teléfono.

Döndüğünde beni telefonla ara.

Dame un telefonazo cuando vuelvas.

Tom'a telefonla temas sağlanabilir.

Se puede contactar con Tom por teléfono.

Onu çağırdığım zaman telefonla konuşuyordu.

Cuando pasé a saludarle, estaba hablando por teléfono.

O, telefonla onunla bağlantı kuramadı.

Ella no pudo contactarlo por teléfono.

- O bir telefonla danışma hattında çalışıyor.
- O bir telefonla destek hattında çalışıyor.

Ella trabaja en un call center.

Bu telefonla dış arama yapabilir miyim?

¿Puedo hacer una llamada externa de este teléfono?

Sanırım telefonla onunla iletişim kurmamın zamanıdır.

Creo que es hora de que lo contacte por teléfono.

Tom her zaman Mary ile telefonla görüşüyor gibi görünüyor.

Tom siempre parece estar por teléfono con María.

Charlie Chaplin'in tanıtım filminde telefonla konuşan kadın yine kafaları karıştırıyor

La mujer que habla por teléfono en la película promocional de Charlie Chaplin todavía está confundida

Ve yine burada telefonla konuşan bir kadın yine kafaları karıştırıyor

Y aquí, una vez más, una mujer que habla por teléfono está confundida de nuevo.

Telefonla ilgili yanlış bir şey var. Ben seni zorlukla duyabiliyorum.

El teléfono está con problemas. Casi no te escucho.

- O, telefonda çok zaman harcar.
- Çok telefonla konuşur.
- Telefonda çok konuşuyor.

Ella pasa mucho tiempo al teléfono.

- Birkaç dakika içinde Tom'u arayacağım.
- Birkaç dakika içinde Tom'u telefonla arayacağım.

Llamaré a Tom en unos minutos.