Translation of "الأتراك" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "الأتراك" in a sentence and their turkish translations:

الأتراك الآخرين

diğer Türkler sahiplenmektedir

أسطورة وجود الأتراك

Türklerin var oluş destanı

ثم أصبح الأتراك برابرة

sonra Türkler barbar olur

ثم يصبح الأتراك خونة

sonra Türkler hain olur

أن المجتمع المهيمن كان الأتراك

işte o baskın yapılan topluluk Türklerdi

لا يُرى إلا المسلمين الأتراك

Türk müslümanları dışında görülmez

الأسرة مقدسة للغاية في الأتراك

Aile Türkler'de çok kutsaldır

الأتراك لديهم ميزة عدم تسجيل الحروب

Türklerin yaptığı savaşları kayıt etmeme gibi bir özelliği var

خلق إدراك سيئ لولادة الأتراك ، ergenekon

Türklerin doğuşu olan ergenekona kötü algı oluşturulması

بعد قبول الإسلام من قبل الأتراك

İslamiyetin Türkler tarafından kabulünden sonra

وذكر الكشافة أن الأتراك قد تجمّعوا.

Ve casuslar Türklerin toplandığını bildirdi.

التي تقول: "الأتراك قادمون ، جهز نفسك!"

Böyle yazılmıştır. Türkler geliyor, hazırlanın!

القليل جداً من القرويين الأتراك يقرأ ويكتب.

Türk köylüsünün pek azı okur yazardır.

اخترت بايهان وأصبح بايهان بطل الأتراك الآخرين،

Bayhan'ı seçelim de Bayhan da öteki Türklerin kahramanı olsun,

كان هذا الطفل آخر ترك من الأتراك.

o çocuk ise Türklerden geriye kalan son Türk'tü

وفقا للشامانية ، دخل الأتراك القدماء غابة أجنبية

Şamanizm'e göre eski Türkler bir yabancı ormana girerken

ولكن عندما حاصر الأتراك اسطنبول ، أغلقت هذه الأنفاق

fakat Türkler tarafından İstanbul Kuşatıldığında bu tüneller kapatılmış

مؤسسة تأسست للتحقيق من المصادر الأولى عن الأتراك.

Türklerle ilgili ilk kaynaklardan araştırılması amacıyla kurulan bir kurumdur

هناك وضع مماثل في الأتراك في آسيا الوسطى.

Orta Asya Türkler'inde yine buna benzer bir durum var ortada

عندما رأى الأتراك فرقة الأفلاق الصغيرة، اندفعوا نحوها.

Küçük Eflak süvarilerini gören Türkler hızla ilerledi.

دعم الرأس باليد أثناء شرب الماء في الأتراك القدماء

Eski Türklerde su içerken kafayı böyle elle desteklemek

والسبب أن النساء المسلمات الأتراك غير مناسبات لهذه الملابس.

Gerekçesi ise Türk müslüman kadınlarının bu kıyafetlere uygun olmadığı

بينما دعموا أيضًا تمردات ضد الأتراك في مناطق بعيدة.

Kervan Krallığı'na doğru ilerledi.

مرة أخرى ، إنه شيء لا يستخدم كثيرًا غير المسلمين الأتراك.

Yine Türk müslümanları dışında çok kullanılmayan birşeydir

من الأتراك، وعند عودته إلى القسطنطينية خلع ولاءه من السيادة العثمانية وأعدّ

ve Konstantinopolis'e döndüğünde Osmanlı yönetiminden feragat etti ve şehri batıdan yardım arayarak beklenen uzun kuşatmaya hazırladı.

كما شجع الباباوات في روما وأفينيون بشنّ حملة صليبية ضد الأتراك، ولكن

Roma ve Avingon'da her iki papa da Türklere karşı bir haçlı seferi başlattı,

سراتسيمير البلغاري، الذي لم تكن لديه رغبة في القتال من أجل الأتراك،

Bulgar imparatoru Sratsimir Türklerle savaşmak istemediği için güçlü Vidi şehrini savaşmadan teslim etti.

في قتال متلاحم، تم القضاء على المشاة الأتراك النظاميين على يد الفرسان المترجّلين

Çatışmalarda Türk piyadeleri attan inmiş şövalyeler tarafından katledildi

في صربيا، ردّ الآقنجي الأتراك بغارات من دورهم، مما أدى إلى انتشار الخراب

Sırbistan'da Türk akıncıları güney Macaristan'a saldırdı

قام بخزق الآلاف من الأتراك القتلى حول تارغوفيست و أرسل رأس حمزة في جرة

Binlerce savaş esiri Türk'ü kazığa oturttur ardından Hamza Paşa'nın kellesini

بما أنه يعرف كيفية قتال الأتراك، وافق ميرسيا على أن هذه هي المنهجية الصحيحة للقتال.

Türklerin savaştığını bilen Mircea, bunun doğru hareket olduğu konusunda hemfikirdi.

لم يتمكن المشاة الأتراك المنهزمين من الصمود أمام القوات الجديدة، وتم القضاء عليهم بعد فترة وجيزة.

Ezilen Türk piyadeleri bu yeni orduya dayanamadı ve yakında parçalandı